Yeşilay Haftası

A -
A +

Her yıl 1-8 Mart arası "Yeşilay Haftası" olarak kutlanır. Aslında Yeşilay Cemiyetinin sloganı ve parolası yılın her haftasını Yeşilay Haftası gibi faaliyet ve hizmetle geçirmektir. Bu sebeble Genel Merkezimiz ve şubelerimiz senenin her günü son derece büyük bir hizmet gayreti içindedir. Yeşilay Haftasının 1-8 Mart arası kutlanmasının sebebi Cemiyetimizin 5 Mart 1920 tarihinde kurulmuş olmasıdır. Kuruluşun itici sebebi; o tarihte İstanbul işgal altındadır. İşgal kuvvetleri vapurlar dolusu alkollü içki ve uyuşturucu maddeleri getirerek gençlere bedava olarak dağıtırlar. Bu tehlike karşısında bazı Türk aydınları alkol ve uyuşturucu ile mücadele için cemiyetimizi kurarlar. 1934 yılında Bakanlar Kurulunun kararı ile kamu yararına dernekler statüsüne alınan cemiyetimiz şu ana kadar devletten hiçbir yardım almamıştır. Faaliyetlerini 1973 yılından bu yana Cağaloğlu'ndaki işhanının kiralarıyla karşılamaktadır. Mali sıkıntımız yoktur. Hizmetlerimiz çığ gibi artmaktadır. Uyuşturucu tehdidi Fransa'da çıkan L'Express ve İngiltere'de neşredilen The Economist dergilerinde açıklanan rapora göre: "Dünya mafyası güçlü ve görünmez bir devlettir. Bunların kasasına günde 3 milyar dolar girmektedir. Mafyanın sadece Rusya teşkilatına ait 550 banka ve 40 bin ticari firması bulunuyor... Dünyada uyuşturucu kullananların sayısı 200 milyondur. Ve Türkiye Doğu ile Batı arasında köprüdür..." Türkiye'de durum Türkiye'de 30 milyon sigara tiryakisi, 25 milyon alkol kullanan (bunun 7 milyonu alkolik) 6 milyon ilaç müptelası vardır. Uyuşturucu kullananların gerçek sayısı bilinmemektedir. 1995 yılında Sağlık Bakanlığınca 7 ilde liseli öğrenciler arasında yapılan araştırmaya göre: Esrarı yüzde 53'ü denemiş, yüzde 22'si ara sıra kullanmış ve yüzde 8.5'i devamlı kullanmaktadır. Eroini deneyen yüzde 10 ve devamlı kullanan yüzde 4'dür. Kokaini deneyen yüzde 8.8 ve devamlı kullanan yüzde 4'tür. Yapıştırıcı, uçucu, tiner deneyen yüzde 35 ve devamlı kullanan ise yüzde 16'dır. 10 sene içinde bu durum daha kötüye gittiği resmi kayıtlarla sabittir. Ayrıca sigaraya başlama yaşı 8-10, alkol kullanma yaşı 12-14, uyuşturucu kullanma yaşı 10-12 ve diğer uyuşturuculara başlama yaşı 14-16 olmuştur. Türkiye'de kişi başına 3 kilo tütün ve 20 litre alkollü içki düşmektedir. Bu rakam 1930 yılına göre tam 20 misli artmıştır. Sahte rakı paniği! 2 Mart 2005 tarihinde gazetelerde 5 kişinin sahte rakı sebebiyle öldüğü ve 5'i ağır 35 kişinin hastaneye yatırıldığı haberi yer alıyordu. Ölenlerin sayısı bugün itibariyle 12'yi bulmuştur. TEKEL'in özelleştirilmesi hatadır. TEKEL sahte rakı ve diğer usulsüz üretim ile mücadele ediyordu. TEKEL'in görevini devir alan "Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulu" henüz piyasaya hakim değildir. Yani TEKEL'in boşluğunu dolduramamıştır. Sahte rakı sebebiyle ölümlerin devamından endişe duymaktayız. Geçmişte Yeşilay Cemiyeti olarak ilgili mercilere tehlikenin boyutlarını çok sayıda raporlarla arz ettiğimizde; yetkililerden aldığımız cevaplarda "Bu konuda ülkemiz henüz korkulacak boyutlarda değil" cevabı veriliyordu. Şu anda yetkililerin tehlikenin korkulacak boyutlara ulaştığını idrak etmeleri sevindiricidir. Emperyalizm ve kötü alışkanlıklar İngilizlerin Osmanlıdaki casusu Hempher'in hatıratının 45. sayfasında şu itiraf yapılmaktadır: "800 yıllık Endülüs'ü şaraba alıştırarak, aralarına fitne sokarak, dini ve milli inançlarından kopararak yıktık. Osmanlıyı ve diğer İslam ülkelerini aynı metot ile yıkacağız!.." Şu anda emperyalist güçler, mafya, uyuşturucu ve alkolizmi; hedeflerine ulaşmak için kullanmaktadır. Bu arada 40 yılını Yeşilay'a hizmetle geçirerek adeta hayatını adayan eski Genelbaşkanımız Selahaddin Kaptanağası ve ahirete intikal eden diğer dava arkadaşlarımızı rahmetle anıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.