Hiç kimsenin tereddüdü olmasın ki, ABD demokrasiyle değil cunta bir rejimle idare edilmektedir. Ancak bu cunta, Amerika ve halkının güvenliği maskesi altında gizlenmektedir. Şu anda ABD Başkanı Bush, başkaları tarafından yönetilen bir kukladır. Asıl yetki (Pentagon-CIA-FBI-Yahudi lobisinden ibaret) bir grubun elindedir. Bu cuntaya da petrol ve silah şirketleri yön vermektedir. 11 Eylül saldırısını da aynı grup organize etmiştir. Bazı Arap asıllı gençler bu tezgahın piyonlarıdır. Gerek Bush cuntasına gerekse Irak'a saldırıya karşı çıkan yüzbinlerce Amerikalı, birçok şehirde gösteri yapmaktadır. Beyaz Saray kamuoyunun tepkisini frenlemek için "11 Eylül'ü Soruşturma Komisyonu" kurmuştur. Bu komisyonun başına Yahudi asıllı, uzun yıllar dışişleri bakanlığı yapan (sicili katliam, iç savaş ve darbeleri düzenlemekten suçlu) Henry Kissinger getirildi. Komisyonun asıl görevi gerçekleri gizlemektir. Kissinger "Soğuk Savaş" yani 1945-1990 arasında Ortadoğu, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya'da bir yığın savaş, iç savaş ve hükümet darbesini planlayan kişidir. Milyonlarca insanın ölümünden sorumludur. Tutuklanma endişesiyle Avrupa'ya gidememektedir. ABD'nin son günlerde kabul ettiği "İç Güvenlik Bakanlığı"nın asıl görevi terörle mücadele değil, ABD halkını baskı altına almak; Bush cuntasının çılgın savaş projesine direnç gösterenleri kontrol etmektir. "İç Güvenlik Yasası" ile herkes fişlenecek, dosya tutulacak ve her yerde izlenecektir. Teröristler CIA ve MOSSAD kontrolünde CIA, FBI ve MOSSAD İslâm dünyasında bütün terör gruplarının içine; Müslüman kimliği taşıyan ajanlarını yerleştirmiştir. Varılmak istenen hedef Müslümanları töhmet altında tutmak ve kendilerinin planladığı terörist eylemlerle Müslümanları suçlamaktır. Zaten Afganistan işgali öncesi Afganistan'da Talibanların içine sızan Kürt asıllı Suriyeli Abdurrahim Abdürrezzak Çunko, CIA ve MOSSAD ajanı olduğu ortaya çıktı. El-Kaide Körfez Bölgesi Sorumlusu Abdurrahim Nasır'ın ABD ve İsrail ajanı olduğu anlaşıldı. Üsame bin Ladin de geçmişte CIA ajanı idi. Bali'de kanlı terör hadisesinin sorumlusu olarak yakalanan Kuveyt asıllı Ömer el Faruk'un ABD ajanı olduğu vesikalarla açıklandı. ABD süper güç ama... 1969 yılında "Teneke Trampet" romanını yazan ve 1999 yılında Nobel Edebiyat ödülünü alan Alman yazar Günter Grass'ın, Hindistan'da çıkan "Outlook" dergisinde neşredilen yazısında: "Bush dünya barışı için tehdittir. 11 Eylül'den sonra zenginler-fakirler savaşı başladı. Bush yeni bir savaş başlatarak babasının Körfez Savaşındaki misyonunu tamamlamak niyetiyle; özel ailevi ilişkilerden etkilenmiştir. Ailesinin petrol işine gömülmüş olduğu, Bush'un kendi şahsi menfaatlerinin peşinde olduğu gerçektir. ABD süper güç ama Bush hemen hemen hiçbir şey bilmiyor." denmektedir. Zaten Birleşik Devletler iktidarındaki cunta, Bush bir şey bilmediği için seçtirdi. ABD Cumhuriyetçi Scott Ritter'in görüşü: "Irak'a karşı savaş ABD'nin güvenliğiyle ilgili değil. Bu Amerika'nın iç politikasıyla ilgili..." sözleri de saldırının niçin yapılacağını en güzel şekliyle ifade etmektedir. ABD-İngiltere-İsrail, İslâm dünyasına karşı savaş açmıştır. Yapılan zulümdür. Asla ümitsiz olmayın. Zulüm nihayetinde tükenmeye mahkumdur...