Golleri saymazsan sıfır sıfırlık bir maç! Evet, tam olarak bu giriş cümlesi kadar saçma bir performans sergiledi Fenerbahçe, farklı kazandığı Bodrum karşılaşmasında. Hem skor hem istatistikler yalan söylüyor, sakın kanmayın, aldanmayın. Yapıymış, yerli hakemler kötüymüş falan, alayı masal, hepsi halüsinasyon. Fenerbahçe şampiyon olamıyor, Fenerbahçe’yi şampiyon yapmıyorlar, Fenerbahçe’yi engelliyorlar. Geç kardeşim, Fenerbahçe şampiyon olmak istemiyor. Bizzat kendisi, kendisini engelliyor.
Yoksa mümkün mü böyle bir oyun! Rakip altı üstü Bodrum. Senin tek önemli eksiğin Fred. Sergilediğin performans iç güveysinden hallice. Şampiyon olmak isteyen takım, ipin üstünde yürürken, en ufak bir kayıpta kesin olarak havlu atacakken bu kadar mı vasat oynar. Kendini paralayan bir oyuncu yok, varını yoğunu ortaya koyanı ben göremedim. Rakibin 18’lik kalecisinin tecrübesizliğiyle atılan goller, İrfan Can’n kurtardığı kritik pozisyonlarla gelen bir galibiyet. Hepsi bu.
“F.Bahçe zayıf oyununu bol golle süslerken skoru belirleyen tecrübesiz kaleci Rüzgâr oldu.”
Tabii Jose Mourinho’ya sorsan, kritik süreçte, müthiş galibiyet. Millî arada taktik çalışamadık. Fred yoktu. İyi bir seri yakalamış, dirençli bir rakiple oynadık. Önemli olan kazanmaktı. Falan, filan… İşte Fenerbahçe’nin problemi tam olarak da bu zaten. Koca camiayı vasata alıştırdılar. Kayıpları normalleştirdiler. Her hatada kendileri hariç suçlayacak birilerini bulup hedef tahtasına yerleştirdiler. Dün gece de bir puan kaybı olsa emin olun hakeminden, VAR’ına darağacına yollayacak birilerini bulurlardı. Ben yemiyorum, yiyen de beri gelsin. Evet, TFF yönetimi basiretsiz, Türk hakemleri formsuz olabilir ama bu Fenerbahçe’nin yöneticisinden hocasına, futbolcusuna vasatlığın bahanesi olamaz.
Maçın adamı: Rüzgâr
Mehmet Emin Uluç’un önceki yazıları...