Yaptıkları hatadan artık pişman olan oğulları babalarına dediler ki: "Ey bizim babamız! Allahü teâlâdan bizim için günahlarımızın mağfiretini iste! Gerçekten biz günahkârlardan olduk." Yakûb aleyhisselâm da bu şekilde suçlarını itiraf edip af dileyen oğullarına şöyle cevap verdi: "Sizin için, Rabbime, sonra istigfâr ederim. Hakikat şudur ki, çok günah örtücü, çok merhamet edici ancak Odur!" Yakûb aleyhisselâm, oğulları için istigfârı hemen o sırada yapmadı. Bilâkis, sonra Allahü teâlâdan onlar için af ve magfiret dileyeceğini vadetti. Bunun birçok sebepleri bildirilmiştir: Yakûb aleyhisselâm, istigfârı seher vaktine tehir etti. Çünkü seher vakti duâların kabul olması için en uygun zamandır. Yakûb aleyhisselâm, oğulları için magfiret dilemeyi Cuma gecesine bıraktı. Zira Cuma gecesi, duâ ve tövbelerin kabulü için en uygun zamandır. Yakûb aleyhisselâm; oğullarının hakikaten günahlarına pişman olup, tövbe edip etmediklerini ve tövbelerinin ihlâsla olup olmadığını anlamak için istigfâr etmeyi geciktirmiştir. Yakûb aleyhisselâm; "Sizin için sonra istigfâr ederim!" dedi. Bu, mazlumun affetmesi şartını bildiğinden; "Ancak Hazreti Yusuf'la görüştükten sonra sizi affederse, istigfâr ederim" demektir. Istigfârı, Hazreti Yusuf'la görüştükleri vakte kadar tehir etti. Yakûb aleyhisselâm, duâ edeceği gece, seher vaktinde kalkıp namaz kıldı. Namazını bitirince; "Allahım Yusuf için üzüldüğüm, onun için tahammülsüzlük gösterdiğim için beni ve Yusuf'a yaptıklarından dolayı da oğullarımı af ve magfiret eyle!" diye duâ etti. Allahü teâlâ, Yakûb aleyhisselâma onları af ve magfiret ettiğini vahiyle bildirdi. Yusuf aleyhisselâm ise kardeşleri ve babasından başka öteki akrabalarını da Mısır'a getirmek üzere yüz binek ve ayrıca sefer için gerekli şeyleri eksiksiz yollamıştı. Kardeşleri Kenan iline varınca, bir müddet, Mısır yolculuğu için hazırlık yaptılar. Yakûb aleyhisselâm aile fertlerini topladı. Hazırlıklarını bitirip yola çıktılar. 8 veya 10 gün süren bir yolculuktan sonra Mısır'a yaklaştılar. Yusuf aleyhisselâm Hazreti Yakûb'un Mısır'a yaklaştığı haberini alınca, Mısır Sultanı Reyyân'a babasının ve akrabalarının, Mısır'a yakın bir yerde olduklarını söyledi. Yusuf aleyhisselâm ve Reyyân, beraberlerinde askerleri ve Mısır halkından da pek çok kişi olmak üzere Yakûb aleyhisselâm ve yanındakileri karşılamaya çıktılar.