‘Ilımlı İslam'dan maksat ne?

A -
A +

Bugün sizlere geçen hafta gazetelerde yayınlanan bir haberi sunarak bununla ilgili kısa bir yorum yapmak istiyorum. Bu haber şöyleydi: "Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Washington'da "Ilımlı İslam" Türkiye modelinin İslam dünyasında uygulanmasına ilişkin görüşmeler yapıyor. Utah Üniversitesi'nde İslam konulu bir konferansa katılan Bardakoğlu, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) yetkilileriyle bir araya geldi. NSC yetkilileriyle "Ilımlı İslam" ve Türkiye örneğini tartıştıklarını belirten Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu konuda iş birliğine hazır olduklarını ifade ettiğini söyledi. Bardakoğlu, NSC'nin, ılımlı modelin Orta Doğu'da desteklenmesi bakımından somut öneri sunduğunu kaydetti. ABD'nin, dinin teröre destek veren görüntüsünden rahatsız olduğunu belirten Bardakoğlu, bu çerçevede Türkiye'yi önemli örnek olarak gördüklerini, Türkiye'deki laik demokrasinin, mevcut tablodaki payını bildiklerini kaydetti. Bardakoğlu, Türkiye'nin geleneksel dini bilgisinin, teröre hiçbir zaman zemin olmadığını, dışarıdan gelen, "yama" dini bilginin radikal unsurları desteklediğini söyledi. AB'ye girmenin hem Türkiye hem de AB açısından kazanım olduğuna işaret eden Bardakoğlu, AB'nin Türkiye'yi içine alarak, dinlerarası barış örneği vereceğini kaydetti. Washington'da 10 yıl önce 59 dönüm arazi üzerinde temeli atılan Türk Amerikan İslam Vakfı'nın (TAYIF) canlandırılması projesi üzerinde çalışacaklarını da belirten Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ABD'deki ilgili bilimsel ve akademik faaliyetlere de katılması gerektiğini bildirdi. Ali Bardakoğlu, Washington'da Georgetown Üniversitesi'nin Hıristiyan ve Müslüman Anlayış Merkezi ile İslam ve Demokrasi Merkezi adlı kuruluşların temsilcileriyle ayrı ayrı görüşmelerde bulundu. New York'a hareket edecek olan Bardakoğlu, burada da Türk dernek ve cami yetkilileriyle toplantılar yapacak, Musevi Konseyler Birliği adlı kuruluşun temsilcileriyle bir araya gelecek." (Yeni Şafak- 27.2.2004) Son yıllarda Ülkemizde ve Batı Hıristiyan âleminde hiç gündemden düşürülmeyen "Ilımlı İslam" modelinin ne olduğu tam olarak açıklığa kavuşturulmadı. Bu, asırlardır ecdadımızın yaşadığı ve dünyaya yaydığı, terörden, anarşiden uzak, herkesin inancına saygılı "Ehli sünnet" itikadı ise diyeceğimiz bir şey yok. Çünkü bu inanç gerçek İslamı temsil eder, bu sayede asırlarca her din mensubu rahat bir şekilde yaşadı. Eğer, ılımlı islamdan maksadın, İslamın light hale getirilmesi, yani reform yaparak yeni bir model ortaya koymak ise bu gerçek İslamı temsil etmediği için dine büyük zarar verir. Çünkü, reform, ıslah etmek, bozulmuş bir şeyi düzelterek, eskiyi doğru haline getirmek demektir. Hıristiyanlık bozulduğu için reform yapıldı. Müslümanlık bozulmadığı için böyle bir hareket ise tam tersine onu bozmak olur. İslamiyet her çağa uygundur, reforma ihtiyacı yoktur. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Bir zamanlar komünizmin fikir babası meşhur fikir adamı Roger Garaudy "Niçin İslâmı seçtiniz?" sorusuna "İslâmı seçmekle çağı seçtim" şeklinde cevap verdikten sonra şöyle devam ediyor: "İslam, çağları arkasında sürükleyen bir dindir. Diğer dinler ise, çağların arkasında sürüklendi. İslam dışındaki bütün dinler zamana uyduruldu. Reforma tabi tutuldu. Mukaddes kitaplar zamana göre tahrif edildi. Kur'an-ı kerim ise, indirildiği günden beri hep zamana hükmetti. O, zamanı değil, zaman onu izledi. Zaman yaşlandıkça o gençleşti. Bu, çağlar üstü bir olaydır. Bugüne kadar, bunca savaşların bıraktığı korkunç, sosyal, siyasi ve ekonomik sarsıntılardan daha büyük bir olaydır. İslâm, bütün düşüncelere hakimdir. Fakat bunlardan hiçbiri, İslama hakim değildir." İslam çağa uymuyor diye reform yapmak isteyenler, bilerek veya bilmeyerek İslamın yıkılmasına yardım etmiş olurlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.