A­kıl­lı kim­se!

A -
A +

Ce­na­ze hiz­met­le­rin­de, me­zar­da, de­fin­de bu­lun­mak, dün­ya meş­ga­le­le­ri ile ölü­mü unu­tan kim­se­le­re ahi­re­ti ha­tır­la­tır. Bu ha­tır­lat­ma ile ki­şi­ler, ahi­ret ha­zır­lı­ğı ya­par. Her Müs­lü­man, Cen­net ve Ce­hen­ne­me ina­nır. Fa­kat ba­zan ga­fil olur. Cen­ne­te gir­mek is­te­yen akıl­lı kim­se­nin ölü­me ha­zır bek­le­me­si ge­re­kir. Çün­kü Pey­gam­ber efen­di­miz, "Akıl­lı kim­se, ken­di­si­ni he­sa­ba çe­kip ölüm için ha­zır­la­nan kim­se­dir" bu­yu­ru­yor. Bir şey için ha­zır­lan­mak, onu sık sık ha­tır­la­mak­la olur. Ha­tır­la­mak ise, ha­tır­la­tı­cı şey­le­re bak­mak­la, on­la­rı yap­mak­la müm­kün­dür. Ge­nel ola­rak bü­tün in­san­lar ölüm­den ga­fil­dir. Bir âyet-i ke­ri­me­de mea­len, "He­sap gör­me za­ma­nı yak­laş­ma­sı­na rağ­men, in­san­lar gaf­let için­de, bun­dan yüz çe­vi­ri­yor­lar" bu­yu­ru­lu­yor. (En­bi­ya 1) Dün­ya­nın fay­da­sız zevk­le­ri­ne al­da­nan, ölüm­den ha­ber­siz ya­şar. Ölüm­den bah­se­di­lin­ce, nef­ret eder. Pey­gam­ber efen­di­miz, "Kim ölüm­den nef­ret eder­se, Al­lah da on­dan nef­ret eder" bu­yu­ru­yor. Al­la­hü teâ­lâ da, "Ken­di­sin­den kaç­tı­ğı­nız ölü­me mut­la­ka ya­ka­la­na­cak­sı­nız" bu­yu­ru­yor. (Cu­ma 8) Gaf­let­ten uzak olan arif­ler, ölü­mü de­vam­lı ha­tır­lar. Çün­kü on­lar ölü­me her za­man ha­zır­dır. Ay­rı­ca on­lar bi­lir ki, ölüm sev­gi­li ile bu­luş­ma za­ma­nı­dır. Ölüm, dos­tu dos­ta ka­vuş­tu­ran bir köp­rü­dür. Bu köp­rü­den geç­me­yen sev­gi­li­ye ka­vu­şa­maz. Arif­ler bu­nun için ölü­mü se­ver­ler. Ha­dis-i şe­rif­te, "De­mir pas­lan­dı­ğı gi­bi, kalb­ler de gü­nah­la pas­la­nır. Kalb­le­rin ci­la­sı ölü­mü çok ha­tır­la­mak ve Kur'an-ı ke­rim oku­mak­tır" bu­yu­rul­du. Süf­yan-ı Sev­ri bu­yur­du ki: "Ölü­mü çok anıp gü­nah­lar­dan ka­ça­nın kab­ri, Cen­net bah­çe­si olur. Ölü­mü unu­tup gü­nah­la­ra da­lan kim­se­nin kab­ri ise Ce­hen­nem çu­ku­ru olur." Haz­re­ti Mev­la­na da, Az­ra­il aley­his­se­la­ma, "Tez gel, hay­di ca­nı­mı ça­buk al, be­ni Rab­bi­me he­men ka­vuş­tur" de­di. Öy­le ya, se­ven sev­gi­li­si ile bu­lu­şa­ca­ğı gü­nü hiç ha­tı­rın­dan çı­ka­rır mı, o gü­nün bir an gel­me­si­ni ar­zu et­mez mi? Hat­ta ölü­mün ge­cik­me­si­ne ca­nı sı­kı­lır. Bir an ön­ce ona ka­vuş­ma­ya can atar. Haz­re­ti Hu­zey­fe, ölüm dö­şe­ğin­de, "Dost âni bir bas­kın­la gel­di, piş­man­lık fay­da­sız­dır. Ya Rab­bi, ya­şa­mak hak­kım­da ha­yır­lı ise ya­şa­ma­mı na­sip ey­le, ölüm, hak­kım­da ha­yır­lı ise, ölü­mü ba­na ko­lay­laş­tır" di­ye du­a et­ti. İş­te ölü­mü de, ya­şa­ma­yı da de­ğil, han­gi­si hak­kın­da ha­yır­lı ise onu ter­cih eden, ya­ni işi Al­lah'a ha­va­le eden, Al­lah'ın tak­di­ri­ne rı­za gös­te­ren, en üs­tün rüt­be­ye ka­vuş­muş olur. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.