"Affetseydi, daha iyi olurdu"

A -
A +

Zalimleri, kötü kimseleri sevmemek onlara kin, düşmanlık beslemek caiz ise de, böyle kimseleri bile affemek iyidir, sevaptır. Şeyh İbn-ül Arabî hazretleri diyor ki: "Kötülük edene iyilik yapan kimse, nimetlerin şükrünü yapmış olur. İyilik edene kötülük yapan kimse, küfrân-ı nimet etmiş olur." Hakkını alandan, yalnız hakkını geri almak, fazlasını almamak, "İntisâr" olur. Affetmek, adâletin yüksek derecesi, intisâr ise, aşağı derecesidir. Adâlet, sâlihlerin en yüksek derecesidir. Affetmek, bazan zâlimlere karşı aczi gösterebilir. Zulmün artmasına sebep olabilir. İntisâr, her zaman zulmün azalmasına, hattâ yok olmasına sebep olur. Böyle zamanlarda, intisâr etmek, af etmekten daha efdal, daha sevap olur. Hakkından fazlasını geri almak zulüm olur. Zulüm edenlere azâb yapılacağı bildirilmişdir. Zâlimi af eden, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur. Zâlimden hakkı kadar geri almak, adâlet olur. Kâfirlere karşı adâlet yapılır. Fakat gücü yettiği hâlde af etmek, güzel ahlâktır. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", bir kimsenin zâlime bedduâ ettiğini görünce, "İntisâr eyledin!" buyurdu. Af eyleseydi, daha iyi olurdu. Hadîs-i şerifte, "Üç şey kendisinde bulunan kimse, Cennete dilediği kapıdan girecektir: Kul hakkını ödeyen, her namazdan sonra onbir defa ihlâs sûresini okuyan, kâtilini af ederek ölen" buyurulmuştur. Zülkarneyn, Peygamber değildi, diyen âlimler dedi ki, fakat ona Peygamberlerde bulunan sıfatlardan dördü verilmişti. Bunlar, gücü var iken af ederdi. Vadettiğini yapardı. Hep doğru söylerdi. Rızkını bir gün evvelden hâzırlamazdı. Zulmün çokluğu kadar affın sevabı çok olur. Kin tutmaktan, düşmanlık beslemekten hâsıl olan kötülükler, onbirdir: Hased, şemâtet, hicr, aşağı görmek, yalan, gıybet, sırrı ifşâ, alay etmek, eziyyet vermek, hakkı ödememek ve mağfirete mâni olmak. Düşmanlık besleyen kimse, iftirâ, yalan ve yalancı şâhidlik ve gıybet ve sır ifşâ etmek ve alay etmek ve haksız olarak incitmek ve hakkını yimek ve ziyâreti kesmek günahlarına yakalanır. Hadis-i şerifte, "Üç şey bulunmıyan kimsenin bütün günahlarının af ve mağfiret olunması umulur: Şirke, küfre yakalanmadan ölmek, büyü yapmamak ve din kardeşine düşmanlık beslememek" Sihir, büyü vâsıtasiyle her dilediğini yapacağına inanırsa, kâfir olur. Sihrin tesîrine inanmayan da kâfir olur. Sihrin, diğer ilâclar gibi, Allahü teâlâ dilerse te'sîr edebileceğine inanmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.