Akıl ve nefis

A -
A +

Hak teâlâ her şeyden evvel aklı yaratmıştır. Ve ona ilim, zekâ, doğruluk, cömertlik, tevekkül, korku, ümmîd gibi hasletleri vermiştir. İşte, bu akla sahip olan kimseler, yaratılışlarındaki gâyeyi, yanî cenâb-ı Hakkın varlığını birliğini kabul ederek, Onun rızâsına kavuşurlar. En-Nâzi'at sûresi kırkıncı âyet-i kerîmesinde meâlen, "Cenâb-ı Hakkın huzûrundan korkup, nefsini gayri meşru' nefsânî arzûlardan men eden kimselerin varacakları yer muhakkak Cennettir" buyuruldu. Cenâb-ı Hak akıldan sonra, nefsi yaratmıştır. Buna, cehalet, şehvet, tamahkârlık, yalan, cimrilik, gadab, zulüm, murdarlık, fesâdlık ve şirk gibi aşağı duygular vermiştir. Ayet-i kerîmede meâlen, "Her kim benim emrimi tutmayıp nefsine uyarsa, varacağı mahal Cehennemdir" ve "Zulüm edip, yalnız dünyâ hayatını seçen kimsenin varacağı yer, Cehennemdir" buyurulmuştur. Şu hâle göre herkesin, aklına danışıp iş yapması îcâb eder. Şâyed aklına danışmadan iş yaparsa, nefsine uymuş olur ve nihâyet varacağı ebedî mevki, Cehennem olmuş olur. Aklı elden bırakmayıp, nefs ve şehveti terk etmek îcâb eder. Çünkü, nefs ve şehvet, insanlar için en büyük düşmandır. Akılları erip tam olarak düşünenler, Allahü teâlâya iman eder. Akıl ile hareket etmeyip, nefsine uyanlar, her zaman dalâlettedirler ve cenâb-ı Hakka varan yolu hiçbir zaman bulamazlar. Aklı olup düşünmeyen ve gözü olup Hakkı görmiyenler ve kulağı olup hakîkati işitmiyenler için cenâb-ı Hak Kur'ân-ı kerîmin A'râf sûresi, yüzyetmişdokuzuncu âyetinde meâlen, "Onlar ancak dört ayaklı hayvânlar gibidir, belki de hayvânlardan dahâ fenâdır" buyurmaktadır. Müslüman evlâdı olup da, dâimâ nefsinin arzûsuna koşanlar da böyledir. Bunların yalnız ismi müslümandır. Aklın da anlayamayacağı hususlar vardır. Meselâ, Allahü teâlânın sıfatları, Cennette ve Cehennemde olan şeyler, ibâdetlerin nasıl yapılacağı ve din bilgilerinin çoğu böyledir. Akıl bunlara eremez. Bu bilgilerde akıl ile nakil çatışırsa, nakle yani dine uyulur, aklın yanıldığı anlaşılır. Nakil yolu ile anlaşılan, yâni Peygamberlerin söyledikleri şeyleri, akıl ile araştırmaya uğraşmak, düz yolda güç giden yüklü bir arabayı, yokuşa çıkarmak için zorlamağa benzer. Yokuşa doğru at kamçılanırsa, çabalaya çabalaya, ya yıkılıp canı çıkar. Yâhut, alışmış olduğu düz yola kavuşmak için sağa, sola ve geriye kıvrılarak arabayı yıkar ve eşyalar harab olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.