İnsanın başına gelen işler, genelde dili sebebiyledir. Dilini tutanın, başı selâmette olur. Nitekim Resûlullah Efendimiz, "Diline sahip olan ve kusûrlarına gözyaşı döken kimseye ne mutlu!" buyurmuştur. Evliyânın büyüklerinden Hasan-ı Basrî hazretleri dili şöyle anlatır: Akıllı, hikmet sâhibi insanın dili, kalbinin ötesindedir, kalbi öndedir. Bir şey konuşmak istediği zaman, önce kalbine gelir. Eğer faydalı bir şey ise konuşur. Değilse konuşmaz. Kalbi onu dile bırakmaz. O da konuşamaz. Câhillerin ise kalbi, dilinin ötesindedir. Bir şey konuşmak istediği zaman, o şey geriye doğru kalbe gitmez. Diline geleni hemen konuşur. Resûlullah Efendimiz, Ebû Zer-i Gıfârî hazretlerine şöyle buyurdu: - Aklı olan bir kimsenin dilini tutması gerekir. Konuştuğu her sözün hesabını vereceğini bilen bir kimse az konuşur. Ne dünyasını ve ne de âhiretini ilgilendirmeyen sözler sarf etmez. Hazret-i Ali buyurdu ki: Ben, Resûlullah efendimizden işittim, şöyle buyurdu: - Akıllı insana yaraşan; geçim husûslarının, âhireti ilgilendiren hâllerin ve aîlevî mes'elelerin dışında, konuşmamaktır. Aklı başında olana yaraşan, hâline bakmak, dilini ve karnını faydasız şeylerden ve harâmdan korumaktır. İlim bir kemâldir, bir zînettir. Sükût da selâmettir. Konuşmalarda sözü uzatmamalıdır. Sükût eden, konuşmayan pişmanlık duymaz. Fakat kişi konuştuklarından defalarca pişmanlık duymuştur. Bunun için "Yiğidi öldüren, ayak sürçmesi değil, dil sürçmesidir" demişlerdir. Yiğit, dilinin hatâsı sebebiyle değerini düşürür. Hapsedilmeye dilden daha lâyık bir şey yoktur. Kişinin dilinde, konuşmasında, kendisini hiç ilgilendirmeyen nice sözler bulunur. Onu ağza sağlam bir kilitle kilitlemek gerekir. Şakacı kimselerden çıkmış nice sözler vardır ki, âdetâ yaydan fırlamış bir ok gibi sâhiplerini ansızın mahvetmişlerdir. Başkasını güldüreyim derken kendisi küfre düşmüş, dinden çıkmıştır!.. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr