Sa'îd bin Cübeyr, Abdullah ibni Abbâs'dan rivâyet eder. İbni Abbâs der ki; meâli şerîfi, "Ey Resûlüm! Sen insanları korkutucusun! Her kavme doğru yolu gösterici birisi vardır" olan, Ra'd sûresi yedinci âyet-i kerîmesi nâzil olunca, Resûlullah buyurdu ki: "Korkutucu benim. Ali yol göstericidir. Yâ Ali! Senin ile gidenler, doğru yolda gidenlerdir." Rebi'at ebni Nâcid, Ali bin Ebî Tâlib'den rivâyet eder. Buyurdular ki: Resûl-i ekrem beni çağırdı ve buyurdu ki; Yâ Ali! Îsâ bin Meryem aleyhisselâm gibisin. Yahudi ona buğz etti. Hattâ vâlidesi Meryem'e, hâşâ sümme hâşâ bühtân ettiler. Nasârâ ona muhabbet ettiler. Hattâ onu bir makâma çıkardılar ki, onun makâmı değil idi." Hazreti Ali buyurdu ki: Çok kimseler benim yüzümden helâk olurlar. Ba'zısı beni ifrâtla severler. Diğer Sahâbe-i güzîne buğz ederler. Ben onları sevmem. Ba'zısı bana buğz ederler. Diğer Sahâbeleri severler. Bu iki tâife de Cehennem ehlidir. Ben Nebî değilim. Bana vahy nâzil olmaz. Lâkin, kudretim olduğu kadar Kitap ile amel ederim. Allahü teâlânın tâ'atında ben ne emredersem, size vâcibdir. İsteseniz de istemeseniz de yapmanız lâzımdır. Ma'siyyette, günah olan işte bana itâ'at etmeyiniz. Zîrâ bana itâ'at iyiliktedir. Kays bin Hâris rivâyet eder: Bir kişi Mu'âviye bin Ebî Süfyân'dan bir mes'ele sual etti. Hazreti Mu'âviye dedi ki: Var, git Hazreti Ali'den sual et ki, o benden iyi bilir. O kişi dedi ki: Ben bu mes'elede senin cevâbını isterim. Senin vereceğin cevâbı Alî'nin cevâbından çok severim. Hazreti Mu'âviye dedi ki: Sen yalan söyledin. Sen kötü kişisin. Muhakkak sen, Resûlullah Efendimizin ilimde mu'azzez ve mükerrem tuttuğu kimseden ikrâh ettin. Resulullah Efendimiz, buyurdu ki: "Yâ Ali, Sen benim yanımda, Hârûn'un Mûsâ (aleyhimesselâm) yanında olduğu gibisin. Ancak benden sonra Peygamber gelmez." Hazreti Ömer, Hazreti Ali ile meşveret ederdi. Eğer bir mes'elede müşkili olsa idi, "Hazreti Ali burada mıdır?" der idi. Hazreti Mu'âviye o kişiye dedi ki: Kalk, Allahü teâlâ ayaklarına kuvvet vermesin. O kişinin adını kendi divânından sildi.