Âdem aleyhisselam vefat edeceği zaman, oğlu Şît aleyhisselama, "Yavrum! Bu alnında parlayan nur, son peygamber olan Muhammed aleyhisselamın nurudur. Bu nuru, mümin, temiz ve afif hanımlara teslim et ve oğluna da böyle vasiyette bulun!" buyurdu. Muhammed aleyhisselamın nuru Şît aleyhisselamdan sonra, oğlu Enûş'a geçmiş ve onun alnında sabah yıldızı gibi parlamıştı. Şît aleyhisselam da babası Âdem aleyhisselam gibi aynı vasiyeti oğlu Enûş'a yaptı. Muhammed aleyhisselama gelinceye kadar, bütün babalar, oğullarına böyle vasiyet ettiler. Nur, temiz alınlardan, temiz hanımlardan geçerek, evlattan evlada intikal edip, asıl sahibi olan Hatem-ül-enbiya hazretlerine gelmiştir. Böylece, Âdemoğulları içinde, Muhammed aleyhisselamın nurunu taşıyan, seçilmiş bir soy vardı ki, her asırda, bu soydan olan zatın yüzü çok güzel ve parlak olurdu. Bu nur ile, kardeşleri ve diğer insanlar arasında tanınır, içinde bulunduğu kabile, başka kabilelerden daha üstün, daha şerefli olurdu. Şît aleyhisselama, babası Âdem aleyhisselam, bazı sırları bildirmişti. Bunlardan biri de, ilerde, Nuh aleyhisselamın geleceği, ona iman etmeyen insanların suda boğulacağı ve onlar üzerine bir tufan gönderileceği idi. Şît aleyhisselam, bu hususu önceden bildiği için, iman etmeyip, dalalet, sapıklık içinde bulunan insanlara iman etmelerini söyleyip, nasihat ve irşadda bulundu. Kâbil'in soyundan gelen kabileler iman etmemekte ısrar edip, saptıkları bozuk yolda sürüklenip gittiler. Nuh aleyhisselam zamanında tufanda boğulup, helak oldular. Şît aleyhisselamın oğlu Enûş, son derece güzel yüzlü üstün bir evlat idi. Şît aleyhisselam onu çok severdi. Ona bütün ilimleri öğretmişti. Babasından sonra yeryüzünün halifesi, müminlerin reisi oldu. Enûş da, Kâbil'in soyundan gelen azgın kabilelerle savaş edip, onlara karşı mücadele vermiştir. (Enûş, Süryanice'de sadık manasınadır.) Enûş, vefat etmeden önce, yerine oğlu Kinân'ı halife bıraktı ve vasiyette bulundu. Kinân uzun seneler yaşamış olup, bu müddet içerisinde insanların idaresi ile meşgul olmuştur. Kinân da kendisinden sonra yerine, oğlu Mehlâîl'i halife bırakmıştır. Bunun zamanında Babil ve Sûs şehirleri kurulmuş, insanlar iyice çoğalarak dünya üzerine yayılmışlardır. Mehlâîl'in soyundan gelen Yerd zamanında, insanlar doğru yoldan iyice uzaklaşıp, çok azmıştır. Putperestliğin o zaman ortaya çıktığı da rivayet edilmektedir. Yerd hayatta iken, oğlu İdris aleyhisselam, o zamanki kavme peygamber olarak gönderilmiştir.