Eshâb-ı kirâm, seçilmiş insanlardı. Üstünlükleri diğer ümmetlerden çok fazlaydı. Meselâ, hazret-i Ebû Bekir, Peygamberlerden sonra insanların en üstünü idi. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Allahü teâlâ, beni bütün insanlar arasından ayırıp seçti. Bana eshâb ve akrabâ olarak en iyi insanları seçti. Bunlardan sonra, birçok kimse gelir ki, eshâbıma ve akrabâma dil uzatırlar. Onlara yakışmıyan iftirâlar söyliyerek, kötülemeğe uğraşırlar. Böyle kimselerle oturmayınız! Birlikte yiyip içmeyiniz! Bunlardan kız alıp vermeyiniz." "Eshâbıma dil uzatmakta, Allahü teâlâdan korkunuz! Benden sonra onları kötü niyyetlerinize hedef tutmayınız! Nefsinize uyup, kin bağlamayınız! Onları sevenler, beni sevdikleri için severler. Onları sevmiyenler, beni sevmedikleri için sevmezler. Onlara el ile, dil ile eziyyet edenler, onları gücendirenler, Allahü teâlâya eziyyet etmiş olurlar ki, bunun da muâhezesi, ibret cezâsı gecikmez, verilir." Eshâb-ı kirâmın hepsini âdil, sâlih, evliyâ, âlim, müctehid bilmek her müslümana lâzımdır. Kur'ân-ı kerîmde, "Allah onlardan râzı, onlar da Allahtan râzıdır" buyuruluyor. Onlardan birini kötülemek, bu âyet-i kerîmelere inanmamak olur. İstisnasız bütün Eshâb-ı kirâmı sevmek ve hiç birisine dil uzatmamak lâzımdır. Eshâbına dil uzatanları, Resûlullah efendimiz la'netlemiştir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Allahın, meleklerin ve bütün insanların la'neti, Eshâbıma kötü söz söyliyenin, üzerine olsun! Kıyâmette Allah, böyle kimselerin farzlarını da, nâfile ibâdetlerini de kabûl etmez!" "Kıyâmette, insanların hepsinin kurtulma ümidi vardır. Eshâbıma söğenler bunlardan müstesnâdır. Onlara Kıyâmet halkı da la'net eder." Eshab-ı kiram arasında ayrı bir yeri olan ve Ehli beyten olan Hz. Ali'nin üstünlüğü ile ilgili olarak Resulullah efendimiz şöyle buyurdu: "Ya Ali, senin sevdiğini sever, senin buğzettiğine buğzederim." "İmanın alametleri vardır. Birinci alameti Ali'yi sevmektir." "Ben ilmin şehriyim, Ali ise kapısıdır." "Ali'yi sevmek, iman, ona düşmanlık, nifak alametidir." "Ya Ali, bana, Harun'un Musa'ya yakınlığı gibisin. Yalnız benden sonra nübüvvet yoktur." "Ya Ali, Fatıma bana senden daha sevgilidir. Sen bana, ondan daha kıymetlisin."