Ebû Musa el-Eş'arî hazretleri müslüman olmasını şöyle anlatır: "Biz Yemen'de iken Peygamber efendimizin ortaya çıkışı haberi bize ulaştı. Ben ve iki ağabeyim ve Eş'ari kabilesinden 52 veya 53 kişi bir gemiye bindik ve Resûlullah'ı görmek için yola çıktık. Ancak gemimiz hava muhalefeti sebebiyle bizi Habeşistan'a çıkardı. Orada Cafer bin Ebî Tâlib ile buluştuk ve müslüman olduk. Cafer "Resûlullah bizi, buraya gönderdi. Burada bir müddet oturmamızı emretti. Siz de bizimle burada bir müddet oturunuz" dedi. Bunun üzerine, biz de orada oturduk.Daha sonra Resûlullah'ın müsaadesiyle Habeşistan hükümdarı Necâşi bizi iki gemiye bindirip Medine'ye gönderdi." Eş'ariler, Medine'ye gelmekte oldukları sırada Resûlullah eshâbına "Yanınıza öyle bir kavim gelecektir ki onlar, İslâmiyet için, sizden daha yufka yüreklidirler" buyurdu. Müslümanlar arasında ilk defa müsâfehayı yapanlar onlardı. Resûlullah onları Medine'de Botham Meydanlığı'na yerleştirdi ve onlara buyurdu ki: "Sizin hicretiniz iki defadır. Biri Necâşî'nin ülkesine, ikincisi de yurduma yapılan hicrettir." Eş'arîler yatsıdan sonra geç vakitlere kadar ibâdet ettiklerinden, Peygamber efendimizin yanına giderler ve Resulullah da onların yanına gelirdi. Resûlullah Eş'ariler'e namaz kıldırdıktan sonra; "Allahın size olan nimetlerindendir ki, insanlardan bu saatte başka bir kimse namaz kılıyor değildir. Bu namazı sizden başka kılan kimse yoktur!" buyurur, onları takdir ve teşvik ederdi. Ebû Mûsel-Eş'arî bu iltifatlardan çok memnun olur, Allahın resûlüne ve müslümanlara sevgisi kat kat artardı. Kur'ân-ı kerîm'in Mâide sûresi 54. âyet-i kerîmesindeki "Allahın onları seveceği ve onların da Allah'ı seveceği bir kavim getirir" buyruğu hakkında Peygamberimiz "Onlar işte Ebû Mûsel-Eş'arî'nin kavmidir" buyurdu. Yine: "Seferlerde yoldaşlık eden Eş'ari cemâatinin gece vakti evlerine girdikleri zaman okudukları Kur'ânı, seslerinden çok iyi tanırım. Sefer halinde, geceleyin onların kondukları yerleri de gündüz görmemiş olsam bile Kur'ân seslerinden anlarım" buyurdu. Resûlullah mübârek hanımlarından Aişe-i Sıddıka ile bir gece bir yere gidiyorlardı. Ebû Mûsel-Eş'arî'nin evinin hizâsına gelince durdular. O Kur'ân-ı kerîm okuyordu. Okumasını bitirinceye kadar beklediler. Hz. Resûlullah, O'nu gündüz görünce akşamki hâdiseyi anlatıp, eshâbına "Buna muhakkak Davud'un güzel seslerinden bir ses verilmiş" buyurarak meth etti.