Kaza ve kaderde, insan kudretinin, işinde tesîri yok ise de, Allahü teâlâ, işi yaratması için, onun kudretini sebep kılmıştır. Allahü teâlânın âdeti şöyledir ki; insan kudretini ve ihtiyârını bir iş için kullanınca, Allahü teâlâ, o işi yaratıyor. İnsanın kudreti, böylece, işin yapılmasına sebep oluyor. İşlerin yapılmasına tesîr etmiş oluyor. Çünkü, kulun kudreti olmadıkça, âdet-i ilâhî o işi yaratmamaktadır. Bu âdete göre, işi yapan, insandır demek, hakîkatte doğru oluyor. Ehl-i sünnet âlimleri "rahmetullahi aleyhim", kadere inanmış, kaderin hayırlısı, şerlisi, iyisi, kötüsü, tatlısı, acısı, hep Allahü teâlâdandır demiştir. Çünkü (Kader), var etmek, yaratmak demektir ve herşeyi yapan, yaratan, ancak Allahü teâlâdır. (Mutezile), yani kaderiyye fırkası kaza ve kadere inanmadı. İşlerin, yalnız kulun kudreti ile hâsıl olduğunu zan etti. Şerler, kötülükler, Allahü teâlânın kazası ile olsaydı, bunlar için azâb yapmazdı. Bunlara azâb yapması zulm olur, dedi. Böyle sözleri söylemek zulmdür. Cahilce sözdür. Çünkü, kaza ve kadere inanmakla, kulun ihtiyârı ve kudreti gitmez. (Kaza) demek, bir insanın bir işi kendi ihtiyârı ile yapıp yapmayacağını, Allahü teâlânın, önceden bilmesi demektir ki, insanda ihtiyârın bulunduğunu göstermektedir. Kazaya inanmak irâdenin, ihtiyârın yok olmasına sebep olsaydı, Allahü teâlâ da, yaratmağa mecbûr veya memnû' olurdu. Çünkü, ezelde, her şeyin var olacağını bildi ise, onu yaratmağa mecbûr olurdu. Yokluğunu bildi ise, yaratması memnû' olurdu. Kazaya inanmak, kulda ihtiyârın bulunmasına inanmağa mâni olsaydı, Allahü teâlâda irâde ve ihtiyârın bulunmasına inanmağa da mâni olurdu. Allahü teâlânın yaratacağı şeyleri ezelde bilmesi, irâde sıfatını yok etmediği gibi, kullarının yapacağı şeyleri de ezelde bilmesi, kulların irâde ve ihtiyâr sâhibi olmalarına mâni değildir. Evet, insanların kudreti azdır. İşi yalnız insan kudreti yapar demek, pek akılsızlık olur ve düşüncesizliğin son derecesidir. Mutezile, burada da, doğru yoldan ayrılmıştır. (Cebriyye mezhebi), insan aslâ bir iş yapmaz, cânsızlar gibi hareket eder. İnsanın kudreti, kasdı, ihtiyârı yoktur, diyor. İnsanlar iyi iş yapınca sevâb kazanmaz, kötü işlerine azâb yapılmaz sanıyor. Kâfirler, günâh işleyenler mazûrdur, mesul olmazlar. Çünkü, insanın her işini, yalnız Allah yapıyor. İnsan istese de, istemese de, Allah günâh yaratıyor. İnsan günâh yapmağa mecbûrdur, diyorlar. Bu sözleri küfürdür.