Alman spikerin feminizm isyanı!

A -
A +

Onlar tersini iddia etseler de, İslam inancının, İslam yaşayışının hakim olduğu bölgelerdeki kadınlar hariç, geçmişte de, günümüzde de, kısacası her devirde kadınlar hep istismar edilmiş, sömürülmüş bir nevi köle statüsüne tabi tutulmuştur. Batı, bu köleliği zaman zaman farklı kılıflara sokmuş, özgürlük adı altında onları aldatmaya devam etmiştir. Kadının duygusallığı, kazanç aracı olmaya elverişli olması hep istismar edilmiştir. Batı sözde kadın haklarını savunurken, gerçek niyetinden hiçbir zaman vazgeçmedi: Kadın, yine kazanç aracı, yine zevk aracı olarak kullanılacaktı. Yine ezilecekti ve horlanacaktı ama, bunun yöntemi farklı olacaktı. Yani kadın yine istismarcıların arabasına koşulan at durumunda kalacak, ama ne var ki, arabayı arkadan kırbaçlanarak çekmesi yerine, önüne yeşil bir gözlük takılarak yeşil ota kavuşmak ümidiyle koşturacak ve yine aynı arabayı çekecekti. Değişen sadece bu olacaktı. Bu maksatla "Fransız Devrimi"nden sonra feminizm kavramı ortaya atıldı. Feminist felsefesi önce İngiltere'ye, daha sonra ABD ve bütün Avrupa ülkelerine yayıldı. Bu akım zamanla; erkeklere düşmanlık, kadınların sokakları, barları geceleri erkeklerle paylaşmak, analıktan, ev kadınlığından nefret etmek, aileyi, nikahı reddetmek gibi sosyal hayata, insan tabiatına tamamen aykırı, çok zararlı bir akım haline getirildi. Bu zararın faturası yine kadına çıkartıldı. Kadın, Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu. Özgürlük aldatmacası Çok şükür, son yıllarda feminizm girdabına sokulan bazı entel kadınlar, oynanan oyunları görmeye başladılar. Kendilerini feminizm bataklığına sokan çevreleri sorgulama sürecine girdiler. Almanya'nın ünlü bayan spikerlerinden Eva Herman, Almanya'nın ciddi siyasi dergilerinden Cicero'da, "Özgürleşme yoksa bir aldatmaca mı?" adlı makalesiyle bu konuyu masaya yatırdı. Herman'ın, "Kadınların eşitlik mücadelesi, doğum oranlarının eksiye düşmesine sebep oldu. Bu da ülkenin geleceğini etkiledi. Ayrıca, doğalarına aykırı hareket etmeleri sebebiyle kadınlar mutsuz oldular" ve "Feminizm adı altında, yıllardır kadınlar istismar edildi" gibi sözleri tartışmalara yol açtı. Eva Herman bununla da kalmadı. Bir makale ile konuyu anlatmanın mümkün olmadığını görüp, DAS EVA PRINZIP adlı kitabında da bu konuya geniş yer verdi. Ünlü spikerin, bugün gelinen noktayı anlatırken kullandığı "Doğurganlığıyla aileyi ayakta tutacak temel unsur kadındır. Kendi doğal rollerini bırakıp erkeklerle rekabete girişen kadınlar hiçbir alanda tam başarı sağlayamıyor" ifadesi sert tartışmalara sebep oldu. Kitabı yayınlayan Pendo Yayınevi ise tanıtımda şu ifadelere yer veriyor: "Feminizm koca bir yanılgıdan mı ibaret? Eva Herman tabulaştırılan konulara cesur bir yaklaşımla yeniden yorum getiriyor. Kadınlığa ve kadının gerçek yerine dikkat çekiyor." Herman'a katılan isimlerden Alman aktris Uschi Glas da, "Kadın ve aileye verilen destek artırılmalı. Normal kadınlar bir koltuğun altına kaç karpuz sığdıracaklarını bilemedikleri için debelenip duruyor" dedi... Bu arada Herman'ın bu çıkışları bazılarını rahatsız etti. Çalıştığı TV kanalı, spikerinin yazıları ile artık tarafsızlığını kaybettiği kanaatine vararak işine son verme hazırlığında iken, yeni kitabı çıkan Herman, kanaldan ayrılma kararı aldığını açıkladı. Temennimiz odur ki, feminizm tuzağına düşürülen diğer kadınlar da bir an önce oynanan oyunun farkına varırlar. Patronların, fuhuş tacirlerinin oyuncağı olmaktan kurtulup ailenin baş tacı olurlar. Yok olma yolunda hızla ilerleyen aileyi kurtarırlar. Şeref ve itibar İslamda Batı'da, kadın ticarette, reklamda, cinsellikte istismar edilip ruhî dengesi bozulurken, İslâm memleketlerinde, asırlardır huzur dolu bir hayat yaşadı. Müslüman erkek, hanımını mesud etmek için elinden gelen her türlü gayreti gösterdi. Hanımına karşı dâimâ güler yüzlü oldu. İslam ahlâkı ile ahlâklanmış bir Müslüman onu değil dövmek, üzmekten bile çekindi. Bu yüzden İslâm ülkelerinde feminizm îtibâr görmemişti. Fakat son yıllarda, din cahili, aile mefhumundan uzak "İslamcı" entel kadınlar arasında da yayılmaya başladı. İnşallah Batılı entel kadınlar gibi bunlar da gittikleri yolun çıkmaz sokak olduğunun farkına varırlar. Dinimizde, istismarcılığın esas alındığı feminizmin yeri yoktur. Dinimiz, kadına layık olduğu değeri vermiştir. Peygamber efendimiz; "Müslümanların en faydalısı, hanımına karşı iyi ve faydalı olandır" ve "Cennet, anaların ayakları altındadır" buyurmuştur. Ayrıca Vedâ Hutbesi'nde kadınların haklarının gözetilmesini, bu hususta Allah'tan korkmayı, kadınların erkekler üzerinde, erkeklerin kadınlar üzerinde haklarının bulunduğunu belirtmiştir. İslâmiyet, 14 asır önce âilenin temelini meydana getiren kadına layık olduğu şeref ve îtibârı vermiştir. Başka yerde şeref arayan çölde serapta su arayan gibi hayal peşinde koşmuş olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.