Aralarındaki fark!..

A -
A +

Tebük Gazâsında, Resûlullah, herkesin yardım yapmasını emir buyurunca, herkes malının bir kısmını getirip verdi. Hz. Ömer, her zaman en çok yardımı yapan Hz. Ebû Bekir'i, bu defa geçeyim diye, malının yarısını alıp getirdi. Sonra Hz. Ebû Bekir de malını getirip teslîm etti. Peygamber efendimiz sordu: "Yâ Ömer, evine ne kadar mal bıraktın?" " Yâ Resûlallah, bu kadar da eve bıraktım" cevabı üzerine, Hz. Ebû Bekir'e dönüp sordu, "Yâ Ebâ Bekr, sen evine ne bıraktın?" "Yâ Resûlallah, evime bir şey bırakmadım. Tamamını buraya getirdim. Onlara Allah ve Resûlünü bıraktım." Resûlullah efendimiz Hz. Ömer'e dönerek buyurdu ki: "İkinizin arasındaki fark, cevaplarınız arasındaki fark kadardır." Hz. Ebû Bekir'in, Peygamber efendimizin vefâtından sonra da çok büyük hizmetleri oldu. Zîrâ Peygamber efendimiz vefât edince, Eshâb-ı kirâmın aklı başından gitti. Mescidde ağlaşmaya başladılar. Hiç kimsenin inanası gelmiyordu. Hele Hz. Ömer tamamen kendinden geçmiş bir hâlde idi. Peygamber efendimizin mübârek yüzüne bakıp diyordu ki: "Resûlullah bayılmış, fakat baygınlığı çok ağır." Ölüm sözünü ağzına almadığı gibi, kimsenin de söylemesini istemiyordu. Dışarı çıkıp dedi ki: "Kim 'Resûlullah öldü' derse, kılıcımla boynunu vururum!" Hz. Ebû Bekir ile Hz. Abbâs'ın Eshâb-ı kirâm arasında bir ağırlığı vardı. Eshâb-ı kirâmı ancak bunlar teskin edebilirdi. Bunun için beraber mescide gittiler. Hz. Ebû Bekir buyurdu ki: - Ey insanlar! Resûlullahın, "Ben vefât etmeyeceğim" dediğini içinizde duyan var mı? - Hayır, böyle bir söz duymadık. Sonra Hz. Ömer'e dönüp sordu: - Yâ Ömer, bu husûsta sen bir şey duydun mu? - Hayır duymadım. Sonra Eshâb-ı kirâma dönüp buyurdu ki: - Hiç kimse, Resûlullahın vefât etmeyeceğini söyleyemez. Cenâb-ı Hakka yemîn ederim ki, Resûlullah ölümü tatmış bulunmaktadır. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde, "Muhakkak, sen de öleceksin, onlar da ölecektir" buyurmaktadır. Resûlullah, İslâmiyetin bütün hükümleri tamamlandıktan sonra, aramızdan ayrıldı. Artık kendimize gelip, defin işlerini tamamlayalım. Bu sözlerden sonra Eshâb-ı kirâmın akılları başlarına geldi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.