İslam büyükleri, dinî konularda fetva vermekten, sohbet etmekten, vaaz ve nasihatten çok çekinirlerdi. Yanlış bir şey söylemenin vebalinden korkarlardı. Çünkü, dinî konularda bilmeden konuşmanın vebali çok büyüktür. Hadis-i şerifte, "Fetva vermeye en cüretli olanınız, ateşe girmede en cüretli olanınızdır" buyuruldu. Bunun için gerçek âlimler, kendine sual sorulduğunda, bilmiyorsa, "bilmiyorum, kitaplara bakayım, bulursam söylerim" derlerdi. Hatta çoğu zaman bildiklerine de, insanlık icabı hafızam belki beni yanıltır diye kitaba bakıp cevap verirlerdi. Çünkü, "Bilmeden fetva verene, yerdeki ve gökteki melekler lanet ederler" hadis-i şerifini biliyorlardı. Yine hadis-i şerifte, "Ümmetim, kötü din görevlilerinden çok zarar görecektir" buyuruldu. İmam-ı Şabi hazretleri buyurdu ki: "Bilmem demek ilmin yarısıdır. Allah rızası için bilmediği bir hususta, susanın aldığı mükafat, bildiği hususta konuşanın aldığı mükafattan az değildir. Çünkü cehaleti kabul etmek nefse çok ağır gelir." İbrahim Edhem buyurdu ki: "Şeytanı en çok kahreden şey, âlimin 'bilmiyorum' demesidir. Şeytan, 'bunun susması benim için konuşmasından daha zararlı' der." Hakim Nişapuri buyurdu ki: "Hakiki âlim, suali cevaplandırırken, kıyamette, 'bu cevabı hangi kitapta buldun' diye sorulacağından korkan zattır." İslam büyükleri, herkesin seviyesine göre anlatırlardı, soranın anlamayacağı şeyi söylemezlerdi. Çünkü hadis-i şeriflerde, "Biz Peygamberler, herkese, seviyesine göre muamele yapmak ve anlayabileceği şekilde hitap etmekle emrolunduk.", "Aklın almayacağı şeyi söylemek, fitne olur" buyuruldu. Hazreti Ali, göğsünü işaret edip, "Burada istediğiniz kadar bilgi vardır. Ancak bunu taşıyabilecek birisi olsa, hepsini ona anlatırım" buyurdu. Adamın biri bir âlime ince bir mesele sordu. Âlim cevap vermeyince, o kimse "Sen, (İlmini gizleyene Allahü teâlâ ateşten gem vurur) hadis-i şerifini bilmiyor musun?" dedi. O da şöyle cevap verdi: "Eğer anlattıklarımı anlayabilecek biri sorar da söylemezsem, o zaman bana gem vurulur. Kur'an-ı kerimde, 'Sefihlere, akılsızlara malınızı vermeyin' buyuruluyor. Mal verilmezse, ilim hiç verilmez. Ona ilim vermek fitneye sebep olur!" Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr