"Aydınlığa beraber gidelim"

A -
A +

Sa'd bin Ebî Vakkâs hazretleri, Hz. Ebû Bekir vâsıtasıyla Müslüman olmuş, Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden bir zâttır. İlk Müslümanların yedincisidir. Müslüman olması şöyle oldu: Onyedi yaşında idi. Bir gece değişik bir rüyâ gördü. Rüyâsında kendisini zifirî bir karanlıkta gördü. Çâresiz bir hâldeyken, birden ortalık aydınlanmaya başladı. Sonra nûr saçan bir ay doğdu. Ayın doğduğu tarafa doğru ilerlemeye başladı. Bir müddet ilerledikten sonra, birkaç kişi gördü. Dikkatlice baktığında, önlerinde Hz. Ebû Bekir, onun arkasında Zeyd bin Hârise ve Hz. Ali vardı. Onlara, "Siz buraya ne zaman geldiniz?" diye sordu. Onlar, "Yeni geldik. İstersen seni de aramıza alalım. Aydınlığa beraber gidelim" dediler. Sabahleyin bu rüyâyı hatırlayınca, çok şaşırdı. Hz. Ebû Bekir'in yanına gidip ona tabirini sordu. Hz. Ebu Bekir de, "Gel benimle, seni cihânı aydınlatan nûra götüreyim! Rüyânın tabîri budur" diyerek onu alıp Resulullahın huzuruna götürdü. Peygamber efendimiz, kendisine kelime-i şehâdet getirmesini emir buyurdu. O da Resûlullahın huzûrunda Müslüman oldu. Annesi, Müslüman olduğunu duyunca çok kızarak, "Yâ Sa'd! Vallahi, sen bu yeni dinden vazgeçip, atalarımızın dînine dönünceye kadar, yiyip içmeyeceğim. Ölmüş olsam bile bu ahdimden dönmeyeceğim. Anne katili olarak da herkes seni ayıplayacak!" dedi. O güne kadar, annesini üzmeyen, bir dediğini iki etmeyen Hz. Sa'd, Allahü teâlâya ve O'nun Resûlüne olan muhabbet ve îmânının kuvvetli olması sebebiyle, bu teklîf karşısında tüyleri ürpererek annesine şu cevâbı verdi: "Ey anne, senin yüz canın olsa ve her birini İslâmiyeti bırakmam için versen, ben yine dînimden vazgeçmem! Artık ister ye, ister yeme! Bu senin bileceğin bir iştir. Benim kararım katîdir. Geri dönüşüm mümkün değildir. Bunu böyle bil!" Annesi, oğlunun İslâmiyete olan bu bağlılığını görünce, çâresiz kalıp yemeye içmeye başladı. Bu hadiseden sonra, Allahü teâlâ, evlâdın ana-babaya hangi hâllerde tâbi olacağı, onların hangi emirlerini yerine getireceği husûsunda, Ankebût sûresinin sekizinci âyet-i kerîmesini gönderdi: "Biz insana, ana-babasına iyilikte bulunmasını tavsiye ettik. Bununla beraber, hakkında bilgi sahibi olmadığın, ilâh tanımadığın bir şeyi bana ortak koşmak için sana emrederlerse, artık onlara bu husûsta itâ'at etme! Dönüşünüz ancak banadır. Ben de yaptığınız amellerin karşılığını size vereceğim." > Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.