"Bana zarar veremezsiniz!"

A -
A +

Hûd aleyhisselam, kendinden birçok mucize gördükleri hâlde, yine mucize isteyenlere sordu: "Ne mucize istersiniz?" Âd kavmi, mucize olarak, büyük kayaların toprak olmasını istediler. Hûd aleyhisselamın duâsı ile bu kayalar toprak oldu. Bu ve başka mucizeleri gördükleri hâlde inanmayıp, hırçınlık ve kabalıklarına devam ettiler. Açıkça birçok mucize görünce, kavmi mahcup oldu. Bundan doğan şaşkınlıkla, mağlubiyetlerini telafi etmek için dediler ki: "Ey Hûd! Sen bize nasihat ederek; "Ey kavmim! Rabbinize iman edip istigfarda bulunun! Sonra Ona tövbe edin ki, gökten üzerinize bol bol bereket ve yağmur indirsin ve kuvvetinize kuvvet katarak sizi çoğaltsın. Günahlarınızda ısrar ederek imandan yüz çevirmeyin" diyorsun. Sana bir şey demiyoruz. Sen bizim aramızda yetiştin. Seni çok iyi tanıyoruz. Doğru, emin bir kimsesin. Fakat sen putlarımıza hakaret ediyorsun. Hatta daha da ileri giderek, bizleri, putlara ibadet etmekten alıkoymak istiyorsun. Ey Hûd! Biz, senin bu sözünle putlarımıza ibadeti terkedecek değiliz. Ve sana iman da etmeyeceğiz. Biz sana ancak şunu söyleyebiliriz ki; sen, bizim putlarımıza dil uzattığın, onlara ibadeti terketmemizi istediğin için, putlarımızdan birisi seni fena hâlde çarpmış. Aklımızın almadığı hayale gelmez bir davada bulunduğuna göre, sana putlarımızdan delilik ârız olmuş." Onların bu sözlerini dinleyen Hûd aleyhisselam, böyle sözlerle halka kendisini deli gibi göstermeye kalkışmalarına üzülerek, onlara şöyle cevap verdi: "Ben kendime, şu kâinâtı yaratan, her nimetin sahibi olan ve sizin gibi zâlim kavimleri de yerle bir edip, geriye ibret için sadece harabelerini bırakan Allahü teâlâyı şahit tutarım ve siz de şahit olun ki, ben, Allahü teâlâya ortak koştuğunuz putlardan uzağım." Şayet o putlarınızda başkalarına tesir edecek, sizin dediğiniz gibi başkalarını çarpacak, delilik yükleyecek, zarar verecek bir kuvvet varsa, putlarınız da dahil olmak üzere, hepiniz toplanın. Beni helâk etmek için istediğiniz tuzağı kurun. Beni yok etmek için elinizden geleni yapın. Hem bana mühlet de vermeyin. Ben, Allahü teâlâya güvendim ve Ona tevekkül ettim. Bütün kuvvetinizi seferber etseniz, bana zarar veremezsiniz. Buna gücünüz yetmez. Allahü teâlâ bütün mahlûkat üzerine tasarruf edici, onları dilediği şekilde kullanıcıdır. Benim Rabbim hak ve adalet üzeredir. Eğer iman etmezseniz, siz bilirsiniz. Ben, peygamberlik vazifemi size tebliğ ettim. Eğer iman etmezseniz, Rabbim sizi helâk eder ve yerinize başka bir kavim getirir de, hiçbir şeyle Ona zarar veremezsiniz. Rabbim her şeyi hakkıyla görüp gözetendir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.