Başa gelen musibete şükür!

A -
A +

Bir Müslümanın başına, fakirlik, hastalık, korku gibi musibetler geldiğinde akıllı bir kimse, şunları düşünüp sevinmeli ve onlara karşı şükretmelidir. Birincisi: Her musibet ve hastalığın, daha büyük olması düşünülebilir; zira Allahü teâlâ'nın kudreti dahilinde olanların sonu yoktur. Eğer Allah o musibeti kat kat verseydi kim onu reddeder, önüne perde olurdu? O halde kendisine daha büyüğü verilmediği için şükretmelidir. İkincisi: Musibetin dininde olması mümkündü. Bir kişi Sehl-i Tüsterî'ye şöyle dedi: 'Hırsız evime girip eşyamı götürdü'. Sehl 'Allah'a şükret' dedi; 'eğer şeytan kalbine girip imanını çalsaydı ne yapardın!' Bu nedenle İsa aleyhisselam duasında istiâze ederek şöyle demiştir: 'Ey Allahım! Benim musibetimi dinimde kılma!' Hazreti Ömer, "Ben herhangi bir bela ile mübtelâ olduğumda mutlaka Allah'ın dört nimetine mazhar olmuşumdur: 1- Dinimde olmadığı için, 2- Ondan daha büyüğü olmadığı için, 3- Onunla razı olmaktan mahrum olmadığım için, 4- Ondan dolayı sevap umduğum için!" İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki: Herhangi bir bela ile karşılaşan bir insan zâhir ve bâtın kötülüğü hakkında düşündüğü zaman, gerek dünyada gerek ahirette mübtelâ olduğu beladan daha fazlasına müstehak olduğunu görür. Yüz sopa atmaya yetkisi ve gücü olan biri on sopa ile iktifa ederse o teşekkür edilmeye müstehaktır. Birinin iki elini kesmeyi haketmiş biri, birini sana bırakırsa teşekkür edilmeye müstehaktır. Evliyadan biri bir çarşıdan geçti. Onun kafasına bir kova kül döküldü. Derhal Allah'a şükür secdesine vardı. Kendisine denildi ki: 'Bu secde ne idi?' Dedi ki: 'Ben, üzerime ateş dökülmesini beklerken külün dökülmesi benim için nimettir.' Birine şöyle denildi: 'Bizden yağmur kesilmiştir. Sen yağmur duasına çıkmaz mısın?' Cevap olarak dedi ki: 'Siz yağmurun geciktiğini, ben de taş yağmasının geciktiğini görüyorum.' Hazreti Ali buyurdu ki: "Mü'min, baktığında ibret alır. Bir şey verilirse, şükreder. Musîbet ve belâya uğrayacak olursa, sabreder. Konuşacak olursa, Allahü teâlâyı hatırlatır.", "Akıl, mü'minin dostu; ilim, vezîri, sabır, askerlerinin komutanı ve amel ise silâhıdır." > Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.