"Başıboş değilsiniz!"

A -
A +

Salih aleyhisselam, iman etmeyen, kötülükte ısrar eden hatta kendi putlarına tapmasını isteyen kavmine dedi ki: "Ey kavmim! Bana haber verin! Allahü teâlâ bana açık bir mucize ve peygamberlik vermişken, eğer ben Rabbimin emrini tebliğ ve sizi Allahü teâlâya davet etmeyip, Ona asi olursam, beni Onun azabından kim kurtarır? Beni kendinize tâbi kılmakla, bana hüsrandan başka bir şey arttırmazsınız." Semud kavmi, peygamberleri Salih aleyhisselamın, onları imana davet edip, nasihatte bulunduğu zaman, hep yalanladılar. Hz. Hûd ve Hz. Nuh'un inanmayan kavimleri gibi, bahaneler aramaya başladılar. Dediler ki: "O da bizden bir kimse değil mi? Üzerimize bir üstünlüğü olmayan kimseye tâbi mi olacağız? Ona uyduğumuz takdirde dalalete düşer, delilik yapmış oluruz. Aramızda vahye daha layık var iken, ona vahiy mi olundu? Doğrusu o, yalancı ve kibir sahibidir." Semud kavmi, Salih aleyhisselamı büyülenmiş, yalancı ve mütekebbir diye itham etmelerine rağmen, Salih aleyhisselam onları, tatlı dille imana davete ve nasihatlerine devam etti: "Ey kavmim! Şu bulunduğunuz hâlde, bahçeler, pınarlar, ekinler ve latif, hoş tomurcuklanmış hurma ağaçları arasında ve dağlardan yonttuğunuz ve yaptığınız köşkler, saraylar içinde, ölüm ve azaptan emin ve ferah olarak başıboş mu bırakılacağınızı zannediyorsunuz? Allahü teâlâdan korkun, tul-i emelde, uzun emelde olmayın! Artık bana itaat edin! Çünkü, benim emrime, dediklerime itaat, Allahü teâlâya itaattir! " Salih aleyhisselam peygamber olduğunu bildirince, bir kısmı, "Salih'in maksadı bizi kandırıp, elimizdeki mallara konmaktır" dedi. Diğer bir kısmı ise, başımıza reis almak istiyor veya akıl hastalığından dolayı böyle söylüyor, dedi. Daha sonra mel'un şeytan da insan suretinde, onların aralarına girip dedi ki: "Ne garip şey! Daha dün bir çoban gibi aramızda bulunan kişi, şimdi birdenbire korkutucu sözler söylüyor. Bütün putları bir kenara itip, görünmeyen bir mabuda tapmamızı söylüyor. Herkesin kendi etrafında toplanmasını, sözünü dinlemelerini, böylece insanlara daha iyi bir hayat vereceğini söylüyor. Ama nasıl ve neyle? Belli değil. Hepimizin sapık, kendisinin tek başına bize yol gösterici olduğunu söylüyor. Aklının, hepimizin aklından çok olduğunu ve âlemlerin Rabbi ile irtibatta bulunduğunu iddia ediyor. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Başkalarının yapamadığını o nasıl yapabilir?"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.