Başkasına kuyu kazan...

A -
A +

Niyeti bozuk olan, başkasına zarar vermek isteyen, başkasının kuyusunu kazmak isteyen kendi kazdığı kuyuya kendisi düşer. Bir padişah varmış, iki de veziri. Biri çok iyi ve padişah bunu çok seviyor. Diğeri niyeti bozuk kötü biri. Kötü olan, iyi olanı evine mantı yemeğe çağırıyor. Mantıya sarmısak dolduruyor. Yemeğe başlıyorlar. Ne mümkün yemek. Israrla, Allah aşkına derken bir iki kaşık epeyce bir sarmısaklı mantıyı vezire yediriyor. Tabii bu arada boş da durmuyor. Padişaha gidiyor. Padişahım diyor ortalıkta bir laf dolaşıyor. Bunu size söylemezsem içim rahat etmeyecek. Ama nasıl söyleyeyim. Padişah ısrar ediyor. Efendim bu vezir sağda solda sizin ağzınızın çok kötü koktuğunu söylüyormuş. Padişah olduğunuz için buna mecburen katlanıyormuş. Yarın sizinle konuşurken dikkat edin ağız kokunuzu almamak için elini böyle ağzına burnuna tutacaktır. Hakikat bu. Padişah sabahı zor bekliyor. Sabah veziri çağırıyor ve bir yazı veriyor, bunun içinde neler var bana bir anlat. Tabii vezirin ağzı sarmısaklı olduğu için elini ağzına götürerek sıkıla sıkıla konuşuyor. Padişah tamamdır doğru çıktı diyor. Mektuba, mektubu getirenin kellesini bana gönder yazıp zarfa koyup kapatıyor ve vezire veriyor. Bunu falanca valiye götür, diyor. Genelde, mükafatlandırmak istediği kimseleri bu valiye gönderirmiş. Kötü vezir bu durumu bildiği için mektubu ben götüreyim diye iyi olan diğer vezirin önüne çıkıyor. Allah aşkına ben götüreyim diyerek mektubu elinden alıyor. Bir müddet sonra Padişah bir bakıyor ölmüş olması gereken vezir orada. Mektubu soruyor kendisine. Allah aşkına ben götüreyim diye yalvarınca diğer vezire verdim. Valiye o gitti, der. Padişah ben bu işten bir şey anlamadım. Gel bakalım diyor. Sen dün niçin elini böyle ağzına tutuyordun. Vezir de olan biteni olduğu gibi anlatıyor. Ağzım sarmısak koktuğundan sizi rahatsız etmesin diye öyle yaptım. Peki sen sağda solda benim ağzımın koktuğunu söylüyormuşsun? Vezir yeminler ediyor ki, bunu ben nasıl söylerim diye. Padişah da; belli oldu zaten diyor. Eden kendine eder. Kuyuyu kazdı kendisi içine düştü. Zalim zulmünün cezasını çekmeden ölmez. Herkes ne yaparsa kendisine yapar. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.