Batı'dan "çekirdek aile" manzarası

A -
A +

Derginin birinde Batı'nın aile yapısını çok güzel ifade eden iki fotoğraf gördüm. İlk fotoğrafta, kucağında kedi olan bir kadın; diğerinde ise kucağında köpek olan bir kadın. Altında da, "Batı'da çekirdek aile"yazısı. Aileyi nihayet bu hale getirdiler. En iyimser bir yaklaşımla bu fotoğrafa bir de çocuk ilave edebiliriz o kadar. Aile fotoğrafından "Baba" çoktan çıkmış durumda. Batı hızla babadan uzaklaşıyor, babasız bir toplum haline geliyor. Yapılan araştırmalar da bunu doğruluyor. Bununla ilgili, Amerikan Değerleri Enstitüsü tarafından yayımlanan "Fatherless America=Babasız Amerika" adlı eserde, kitabın yazarı David Blankenhorn çarpıcı tespitlerde bulunuyor: "Batı giderek babasız bir cemiyet haline geliyor. Bugün Amerikan çocuklarının yüzde 40'ı babalarından ayrı yaşıyorlar. Otuz sene önce bu oran yüzde 20 idi. Bu ülkede çocukların yarıdan fazlası, 18 yaşına ulaşmadan önce, çocukluk devrelerinin önemli bir kısmını babalarından ayrı geçiriyorlar. Bir babaya sahip olmanın ne mânâya geldiğini öğrenmeden büyüyen çocuk sayısı az değildir. Toplumda 'mutlu çocuğun' azalmasının en önemli sebebidir." İlim adamları bugün Batı'daki sosyal problemlerin kaynağını çocukların sıcak aile ortamından uzak yetişmelerinde aramaktadırlar. Başka bir ifade ile bu problemlerin çoğunun bir tek sebebe dayandığı görüşünde: Batı'da babalık kurumunun çöküşü. 1960'ların başında Amerikan ailelerinin hemen hemen yüzde 75'i ana, baba ve çocuklardan müteşekkildi. Bugünkü istatistiklere göre bu oran üçte bire düşmüştür. Bugün 100 kadından 30'u babasız dünyaya gelmektedir. Yine ülkedeki 15-19 yaş arası genç kız nüfusunun yüzde 10'u evlenmeden doğum yapmaktadır ve çocukları "babasız"dır. Araştırmacı yazar Blankenhorn'a göre, boşanmalar, evlilik dışı çocuk doğumları, çocukların yoksulluk çekerek büyümesi, zorba gençlik, güvensiz çevre, ev içi şiddet olaylarının esas sebebi çocuklarda ebeveynin otoritesinin zayıflaması... Yani, çocukların hayatından babanın uzaklaşmasıdır. İşin daha kötüsü yazara göre şifa bulunması gereken asıl hastalık, sadece "baba"yı kaybetmek değil, "babalık fikri"ni kaybetmek. Başka bir ifade ile "Babasız da olunur. Baba zaten fazlalıktır" fikri. Çocuk psikolojisi üzerine isim yapmış Dr. Benjamin Spock da günümüz sosyal problemlerini eski değerleri kaybetmeye bağlamakta: "19'uncu yüzyılda ve 20'nci yüzyılın başlarında Batı'da, ana-babaların, büyükanne-büyükbabaların yaşlarına, tecrübelerine itaat ve hürmet aileye uyum getiriyordu. Baba çekirdek ailenin reisi olarak tanınır ve bu görevini vakarla yürütürdü. Çocuklar büyüklerine saygı gösterirlerdi. Bugün sadece ana veya sadece baba ile devam eden aile hayatında, geçimsizlikler çok yaygın. Yaşlılar değil hürmet beklemek, artık gençlerden sadece müsamaha görmeyi ümit edebiliyorlar. Artık birçok ailede baba, sofraya ya da sohbete reislik eden tesirli bir rol üstlenmiş değil, evin dışındaki işiyle meşgul. Televizyon komedilerinde baba, ekseriya, sersemce hareketler yapan bir maskara hüviyetinde canlandırılıyor. Ailelerde çocuklar büyüklerden daha fazla söz sahibi. Eskiden yemek saatleri bütün aileyi bir araya toplayan mühim bir âdet idi; bugün önemsiz, sıradan vakitler haline geldi. Hatta bazı evlerde masa etrafında aile fertlerinin toplandığı yemek saatleri mevcut bile değil." Sağlıklı toplum için aile önemli. Aile için de baba önemli. Baba otoritesi olmayan evde huzur olmaz. Baba ailenin direği. Direksiz ailenin hafif bir sarsıntıda, zarar görmesi, yıkılması kaçınılmazdır. > Tel: 0 212 - 454 38 21 Faks: 0 212 - 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.