Bayramınız mübarek olsun

A -
A +

Kurban kesmek gerekirdi, gerekmezdi; kurbandan maksat sadakadır, Müslümanı sevindirmektir, kan akıtmak şart değildir, para vererek sevindirmek daha iyi olur gibi saçma sapan tartışmalar devam ederken bayram geldi... Halkımız bu yersiz, hatta kasıtlı tartışmalara hiç iltifat etmedi. Bu tartışmaları hiç duymadı bile. Bir hafta öncesinden her taraf kurbanlıklarla doldu. Kurban kesmesi vacib olmayanlar bile şartlarını zorlayarak kurban kesmeye gayret etmektedirler. Çünkü, kim ne derse desin, herkes kurban kesmenin dinimizdeki önemini biliyor, ahirette bunun karşılığında alacakları sevabın idraki içindeler. Halkımız, kurban kestirmemek için mücadele verenlerin maksatlarının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu biliyor. Bu tip insanlar sadece kurban kestirmemek için değil, her vesile ile dinin emirlerini tersine çevirmek; emirleri yaptırmamak, yasakları yaptırmak yani sinsice dini yok etmek için ortaya çıkmışlardır. Namaz kıldırmamak, oruç tutturmamak, hacca göndermemek için akla hayale gelmeyen, şeytanın bile düşünemediği şeyler ortaya atarlar. Maksatları, Müslümanları kandıramasalar bile, attıkları çamurla beyaz duvarda iz bırakmaktır. Kafalarda soru işareti bırakmaktır. Bu tür yaygaraların yeni olmadığını da biliyor halkımız. Bir zamanlar ömürlerinde caminin kapısından adımını atmamış, alınları secde görmemiş kimseler, akıllarınca Müslümanları hastalıklardan korumak için, camilere ayakkabı ile girilmesini, kiliselerde olduğu gibi, sıralara oturarak ibadet yapılmasını savunmamışlar mıydı? Halkımız bunları unutmadı. Bunun için bu tartışmalara iltifat etmedi, kurbanını kesip huzur içinde bayramını yapmakta... Aslında bunlar bizim konumuz değil. Halkımız neyin yapılacağını neyin yapılmayacağını biliyor zaten. Çünkü dinimiz yeni gelmedi. Ondört asırdır devam etmekte. Onlar kendileri çalıp oynamaya devam etsinler... Biz kendi konumuza dönelim. Bayram nedir, bayramın örfümüzdeki yeri nedir bunların üzerinde duralım : Çok eskilerden beri her kavim, yılın bazı günlerine önem vermiş, bunu çeşitli şekillerde kutlamıştır. Dini ve milli yönden önemi olan, milletçe her sene kutlanan bugünlere, çeşitli isimler verilmiştir. İslamiyetten sonra bayram manasına gelen "ıyd" kullanılmıştır. Her yıl Müslümanların sevinçli, neşeli günleri tekrar geldiği için böyle günlere ıyd, yani "Bayram" denilmiştir. Müslümanlar bayram günlerine ayrı bir önem verirler. Zira bu günler, günahların affedildiği, birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği, yoksulların sevindirildiği günler olması bakımından sevinç ve neşe kaynağıdır. Peygamber efendimiz Medine'ye hicret edince, Medinelilerin cahiliye adetlerinden kalma bayramları kutladıklarını görünce; "Allahü teâlâ size onlardan daha hayırlı iki bayram (Ramazan ve Kurban Bayramı) ihsan etti." buyurdu. Bayram günleri, günahların affedildiği, rahmet kapılarının açıldığı günlerdir. Ayrıca İslam büyükleri, bir Müslümanın Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasaklarından sakınarak, günah işlemeden, haram lokma yemeden geçirdiği günleri de bayram kabul etmişlerdir. Hazret-i Ali bir kalabalığı eğlence içinde görüp, böyle eğlenip neşelenmelerinin sebebini sorduğunda onlar, "Bugün bayramımızdır" dediler. Bunun üzerine hazret-i Ali de; "Günah işlemediğimiz günler de bizim bayramımızdır" buyurdu.Yine Müslüman ruhunu teslim (vefat) edeceği zaman rahmet meleklerini, Cennetteki nimetleri görünce, onları görmenin zevkiyle can verme vakti de Müslümanın bayramı olduğu bildirilmiştir. Cenab-ı Hak, hepimize bu gerçek bayramı ihsan buyursun. Bu vesile ile bütün okuyucularımızın bayramlarını tebrik eder, sağlık ve afiyet içinde daha nice bayramlara kavuşmaları için Cenab-ı Hakka niyaz ederim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.