Zeyd bin Hârise, küçük yaşta esir hayatı çilesinden sonra Mekke'de Resûlullahın yanında haneyi saadette rahata kavuştu. Resulullahın hizmeti görmek gibi eşsiz bir nimetin içindeydi artık. Fakat Yemen illerinde dertli bir baba üzüntü içinde dolaşıyordu. Kaybolan oğlunu arıyor ve hasret dolu şiirler söylüyordu: Zeyd için ağlıyorum/Karalar bağlıyorum/Geri döner mi diye/Kalbimi dağlıyorum.../Dağlara çıkayım mı/Zeyd'imi arayım mı/Bir haber versin diye/Rüzgâra sorayım mı?.. Bu hüzünlü şiirler ile Yemen'den ayrılan her kervana, oğlunu tenbih ediyordu. Gelen her yolcuya da, onu soruyordu. Bir şeyler öğrenebilmek için çırpınıyordu. Yemenliler o sene de Mekke'ye gittiler... Kâbe'yi tavâf edenler arasında, Zeyd de bulunuyordu. Yemenliler, onu hemen tanıdılar. Memlekete dönünce, babasına müjdeyi verdiler. İhtiyar Hârise, sevinçten sanki deli olacaktı!.. Oğlunu kaybettiğine ne kadar üzüldüyse; yaşadığına da, o kadar sevindi... Üstelik iyi kalbli efendisinin, oğlunu azâd ettiği söyleniyordu. O hâlde, hür idi. Peki öyleyse, niçin yurduna dönmüyordu? Bu karışık düşünceler arasında, yine de; bir an evvel, oğluna kavuşmak istiyordu... Ertesi sabah Zeyd'in amcasıyla birlikte, yola çıktılar. Yanlarına bir de, köle almışlardı. Bu genç ve kuvvetli esirin adı, Şerahbil idi. Uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra, Mübârek Beldeye vardılar... Sevgili Peygamberimizi bulmaları zor olmadı. Konuşabilmek için, izin istediler. Yerlerde ve göklerde bulunanların en merhametlisi olan Resûlullah efendimiz, onları kabûl ettiler. Yemenli Hârise, şöyle dedi: - Ey Abdülmuttalib'in torunu! Ey Abdullah'ın oğlu! Ey büyük Mekkeli! Ey bu kavmin reisi! Ben, tâlihsiz bir babayım. Çünkü, en sevgili oğlumdan ayrı düştüm. Ancak sizin yardımınızı diliyor ve bekliyorum. Oğlumun yerine, size başka bir köle getirdim! Şu Şerahbil adındaki genci, lütfen kabûl buyurun. Kendisi kuvvetli ve güvenilir bir insandır. Onu alınız ve oğlumu bana geri veriniz! Bu teklif karşısında, Peygamberimiz buyurdular ki: - Zeyd'i çağırıp kendisine durumu bildirelim. Onu serbest bırakalım. Şâyet size gelmeyi tercih ederse, bir şey vermenize gerek kalmadan, onu alıp götürebilirsiniz. Şayet beni tercih eder, yanımda kalmayı isterse, Allaha yemin ederim ki, beni tercih edeni kimseye terk etmem, yanımda kalır. (Devamı yarın) ------- Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr