"Bire yediyüz veren varken"

A -
A +

Bir gün Hazreti Osmân yedi tabağı altın ile doldurup, yedi hizmetçinin eline verdi. Peygamber Efendimize hediye gönderdi. Hizmetçiler, tabakları huzuruna koydular. Hazreti Resûl-i ekrem buyurdular ki: Geri gidin, efendinize selâm götürün. Hizmetçiler dediler ki: Yâ Resûlallah, efendimiz bizi de tabaklar ile sizin hizmetinize verdi. Resûlullah hazretleri buyurdular ki: "Yâ Rabbî! Osman'ı sana havâle ettim." Hemen Cebrâîl aleyhisselâm geldi ki: "Allahü teâlâ sana selâm eder ve buyurur ki; Osmân'a benden selâm eriştir ve de ki; Huld ve Na'îm Cennet'ini bu hediyesine karşılık olarak ona bağışladım." Hazreti Ali, Hazreti Fâtıma ile evleneceği zaman düğün masrafı yapmak üzere zırhını satılması için pazara göndermişti. Hazreti Osman pazardan geçerken Hazreti Ali'nin zırhını tanıdı.Tellalı çağırıp bu zırhın sâhibi buna ne kadar para istiyor? diye sordu. Tellal dört yüz dirhem istiyor dedi. Gel parasını verip alayım dedi. Evine gittiler, zırhı alıp parasını verdi. Sonra bu zırhın yanına dört yüz dirhem para koyup Hazreti Ali'ye gönderdi ve şöyle haber yolladı: "Bu zırh senden başkasına lâyık değildir. Bu dört yüz dirhemi de düğününe harca bizi ma'zur gör..." Bir defâsında Medîne'de kıtlık vardı. O sırada Hazreti Osman'ın Şam'dan yüz deve yükü buğday kervanı gelmişti. Eshâb-ı kirâm satın almak için yanına gittiler. Hazreti Osman; sizden daha iyi alıcım var ve sizden daha fazla veren var, ona vereceğim, dedi. Eshâb-ı kirâm durumu Hazreti Ebû Bekir'e bildirip bundan üzüldüklerini söylediler. Kıtlık zamânında böyle yapması uygun olur mu, dediler. Hazreti Ebû Bekir; "Osman, Resûlullah'ın dâmâdı olmakla şeref kazanmıştır ve Cennette onun arkadaşıdır. Siz onun sözünü yanlış anladınız berâber gidelim" buyurdu. Hazreti Ebû Bekir yanına gidip; "Yâ Osman, Eshâb-ı kirâm senin bir sözüne üzülmüşler" deyip durumu anlattı. Hazreti Osman; "Evet ey Resûlullah'ın halîfesi! Onlardan iyi alıcı olan bire yedi yüz veriyor. Onlar bire yedi veriyor. Biz bu buğdayı bire yedi yüz verip alana verdik" dedi. Bundan sonra yüz deve yükü buğdayı Medîne'de bulunan fakirlere, Eshâb-ı kirâma bedâva dağıttı. Yüz deveyi de kesip fakirlere yedirdi. Hazreti Ebû Bekir bu işe çok sevinip, Hazreti Osman'ın alnından öptü. Emîr-el mü'minîn Osmân dâimâ şu duayı okurdu: "Allahım! Dînimi, İslamımı, emânetimi ve îmânımı, hayâmı muhâfaza eyle!"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.