Yusuf aleyhisselâmı kuyudan çıkaran kervancılar, onu Mısır'a götürüp pazara çıkardılar. Birçok kimse ona müşteri oldu. Fiyatı çok yükseldi. Yüzünde parlayan nur, herkesi celbediyor, görenleri hayran bırakıyordu. Herkes onu satın almak istiyordu. Hatta bir kocakarı bile iki yumak iplikle onu satın almak istedi. O sırada Mısır Firavunu, Reyyân bin Velîd Amâlikî idi. Onun, yetkilerini havale ettiği bir maliye vekili vardı. Ona "Azîz" denirdi. Azîz, Hazreti Yusuf'u kervancılardan çok yüksek bir fiyata satın aldı. Allahü teâlâ Azîzin kalbine, Yusuf aleyhisselâmın muhabbetini yerleştirdi. Eve varınca, hanımı Zeliha'ya dedi ki: "Bu çocuğa iyi bak, ikramda kusur etme! Köle gibi, hizmetçi gibi küçük düşürücü işlerde kullanma ve azarlama! Ona izzet ve ikramda bulun! Umulur ki, bize faydası olur. Yahut onu evlât ediniriz." Yusuf aleyhisselâmı satın alan Mısır Azîzinin, hanımı Zeliha (Farsça; Züleyha)'dan çocukları olmamıştı. Azîz, o yüzden Yusuf aleyhisselâmı evlât edinmeyi düşünmüştü. Yusuf aleyhisselâm, Mısır Azîzinin evinde gayet rahattı. Bu arada Hazreti Yusuf, babasından ve kardeşlerinden yıllar geçmesine rağmen hiç haber alamamıştı. Züleyha böyle tatlı ve sevimli çocuğu ömründe hiç görmemişti. Ona gerekli ihtimamı gösteriyor, yanından ayırmıyordu. Yusuf aleyhisselâm da bir aile ortamına kavuşmuştu. Aradan zaman geçip Hazreti Yusuf büyüdükçe, Züleyha'da da bir hâller olmaya başlamıştı. Zaten Hazreti Yusuf'un yüzünde parlayan nübüvvet nuru, herkesi hayran bırakırdı. Bu hâl, Züleyha'nın ona âşık olmasına yol açmıştı. Hazreti Yusuf için süsleniyor, onu kendisine celbetmek için hâlden hâle giriyordu. Fakat Yusuf aleyhisselâm hiç itibar etmiyordu. Azîzin hanımı Züleyha, genç ve güzel bir kadındı. Azîz ise ınnin, yani iktidarsız, güçsüz bir kimse idi. Yusuf aleyhisselâm ise akıllara durgunluk verecek derecede güzeldi. Bir gün Züleyha evde kimse yokken, kapıları kapadı ve ondan murad almak istedi. "Hemen yanıma gel!" dedi. Daveti gayet açıktı. Ancak Yusuf aleyhisselâm bir peygamberdi ve Allahü teâlâdan korkar, böyle bir ihaneti yapamazdı. Bunun üzerine hemen dedi ki: -"Efendim iyi bakman için, beni sana bıraktı. Bunun karşılığında onun haremine hıyanet etmekten Allaha sığınırım. Zina ile nefsine zulmedenler felah bulmazlar, maksatlarına kavuşamazlar..."