"Bu neden vâki oldu?" demek

A -
A +

Abdullah bin Mes'ûd buyurdu ki: "Bir ateş parçasını dilimle yalamak, vukua gelen bir şey için "Bu neden vâki oldu?" demekten bana daha kolay gelir." Abdülaziz bin Ebî Dâvûd hazretleri buyurdu ki: "Şan, şöhret ve fazilet sahibi olmak cübbe giymekte, sirke ve arpa ekmeği ile geçinmekte değil, kulun Rabbinden razı olmasındadır!" Muhammed bin Şakîyk şöyle anlatıyor: "Bir çarşıya gidip Annem için bir karpuz aldım, getirdim. Annem kendisi için aldığım karpuzu beğenmedi. Ben de ona dedim ki: 'Anneciğim, sen kime kızıyorsun? Karpuzu satana mı, alana mı, yoksa yaratana mı? Yemin ederim ki, onu yaratan, yaratıcıların en güzelidir! Onu alan ile satan ise sana, senin için ezelde ayrılmış olanı veriyorlar.' Bu sözlerimi dinleyen annem, halinden tevbe ve istiğfar etti." Allahü teâlâ'nın işine karşı kuluna ancak, O'nun Hakîm ve Alîm olduğunu bilerek şükretmek düşer. Fakat kulun irâdesi ve kesbiyle vukua gelmiş olması bakımından çirkin olan şeye razı olamaz. Ancak bu suretle Allah'a ta'zimde bulunmuş olur. Hazreti Muâviye'nin ön dişleri döküldüğü zaman, "Kulağımı sağır ve gözümü kör olmaktan koruyan Allah'a hamdolsun!" demiştir. İsâ aleyhisselâm bir adama rastlamış. Adamcağızın gözleri kapanmış, alaca hastalığına yakalanmış, cüzzam ve felçten yanları düşmüş ve oturak olmuş. Onu bu halde bulan İsâ aleyhisselâm, kendisine yaklaştığı zaman onun: "İnsanların pek çoğunun yakalandığı illetlerden beni korumuş bulunan Allah'a hamdolsun!" diyerek hamdettiğini işitmiş ve sormuş: "Ey kul, Allah'ın senden çevirmiş olduğu illetler nelerdir?" diye. Adamcağız da demiş ki: "Rabbim beni, zâtını tanımamak cehaletinden korudu ve ilâhî marifet kaftanı ile şereflendirdi." Hazreti İsâ da ona: "Doğru söyledin, elini bana ver!" demiş; adam elini ona uzatmış, kendisindeki hastalıktan bir şey kalmamış, yüzü en güzel kişilerden olmuş. Sonra, İsâ aleyhisselâm ref olununcaya kadar ondan ayrılmamış, onunla beraber Allah'a ibadette bulunmuş. Meymun bin Mehran da şöyle buyurmuş: "Allah'ın kazasına razı olmayan adamın ahmaklığına ilâç bulunamaz!" Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.