Bir defasında Hazret-i Osman İslâmiyeti tanımakla yeni şereflenmiş bir topluluğa şu nasîhatta bulundu: "Ey insanlar! İçki içmekten sakının. Çünkü, şüphesiz ki içki, bütün kötülüklerin anasıdır. Bir zamanlar sizden önceki kavimlerden birinde bir âbid vardı. Devamlı ibâdetle meşgul olurdu. Bir gün bir mahalleden geçerken kötü bir kadınla karşılaştı. Kadın, bir bahâne ile onu evine soktu. Kapıyı iyice kapattı. İçeride küçük bir çocuk vardı. Bir kapta da içki bulunuyordu. Kötü niyetli kadın, âbidi içeri alıp, kapıyı iyice kilitledikten sonra hemen niyetini açığa vurdu: "Ya benimle beraber olacaksın, yâhut şu içkiden içeceksin, yâhut da şu çocuğu öldüreceksin. Bunlardan birini yapmadıkça buradan çıkamazsın. Yoksa bağırıp etrafı velveleye verir, evime girip bana tecâvüze yeltendi derim. Kimseye de aksini inandıramazsın! Seni rezil ederim" dedi. Kötü niyetli kadının bu tehdidi karşısında âbid düşündü. Halkın yanında rezil olmak nefsine ağır geldi. Kendi kendine, "Zinâ yapamam. Çocuğu da öldüremem. Bâri onlara nazaran daha kolay atlatılacak bir günâh olan içkiyi içeyim de sonra tövbe ederim" dedi ve içkiden içti. Az sonra kafası dönmeye başladı. Kadın bir daha verdi. Derken, iyice sarhoş olup içkinin verdiği şehvet hırsı ile bu defa kendisi kadına saldırdı, onunla beraber oldu. Daha sonra da gördüklerini anlatır diye çocuğu öldürdü. Ey insanlar! Görüldüğü gibi içki, insana en kötü şeyleri yaptırabiliyor. Bunun için, içkiden şiddetle kaçının. Zîrâ içki bütün kötülüklerin kaynağıdır. Allaha yeminle söylerim ki, kişinin kalbinde içki ile îmânın birlikte kalması çok zordur. Bu işi yapa yapa zamanla içki içmek normal bir iş hâline gelir. Bunun için, birinin gelmesiyle diğerinin orayı terk etmesinden korkulur!.." İçki içen, bir nevî deli durumuna düşer. İnsanın hayâ perdesini yıkar. Hadîs-i şerîfte, "İçki içenin hayâ perdesi yırtılır, şeytan ona yoldaş olur, her kötülüğe sevkeder ve her iyilikten alıkor" buyuruldu. İçki, kişinin aklına da kesesine de zararlıdır. Aklının ve zekâsının zayıflamasına da sebep olur. Peygamber aleyhisselâm, "İçki, malı telef eder, aklı giderir" buyurdu. İçki, arkadaşlar, kardeşler ve dostlar arasında düşmanlığa sebep olur. Nitekim Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde şöyle buyurmaktadır: "Şeytan, içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak ister." İçki, insanı, Allahı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkor. Nitekim Allahü teâlâ şöyle buyurmuştur: "Şeytan, içkide ve kumarda sizi Allahı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkor." İçki, şehveti kamçılar, dolayısıyla kişiyi zinâya götürür. Hadîs-i şerîfte, "İçki, zinâdan kötüdür" buyuruldu. İçki, her kötülüğün anahtarıdır. Çünkü, içki içilince her türlü günâhı işlemek kolaylaşır. Hadîs-i şerîfte, "İçkiden sakının! Ağaç dal budak saldığı gibi, içki de, kötülük saçar" buyuruldu. Rahmet melekleri kendisinden uzak olur. Hadîs-i şerîfte, " Rahmet melekleri, sarhoştan uzak durur" "Allaha ve âhirete inanan içki içmesin, içki içilen sofraya da oturmasın" buyuruldu. Son nefes çok önemlidir. İçki içen dâima korkulu, tehlikeli durumdadır. Çünkü tövbesiz, günahkâr hâli îmânsız gitmesine sebep olabilir, ölümün de ne zaman geleceği belli olmaz. Hadîs-i şerîfte, "İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür" buyuruldu. > Tel: 0 212 - 454 38 21 Faks: 0 212 - 454 38 29