Cenab-ı Hakkın mükâfatlandırdığı kimse...

A -
A +

Avrupa ile yakınlaşmaya; onların yaşayışlarını örnek almaya başladığımız günden beri, ülkemizdeki sözde aydın bir grup, dış destekli etkin basın; dinî, manevî değerlerimize aykırı ne varsa bunları destekledi; manevî değerlerimizi bazen açıkça bazen sinsice kötüledi. Buna yorulmadan, bıkmadan ısrarla devam etti. Dün bahsettiğimiz gibi, buna öncülük eden kimseleri sembolleştirerek bunlar; örnek insan, yaptıkları ise örnek davranış olarak empoze edildi; sahneye ilk çıkan, güzellik yarışmasına ilk katılan, birinci olan kızımız... gibi sözlerle iltifatlara boğdular, gençleri buna özendirdiler. Bütün bunlardan maksat, kadını evinden çıkartarak; ahlâkı, iffeti yok ederek aileyi, manevi değerleri çökertmekti. Halbuki manevî değerler, aile bir toplumun olmazsa olmazlarıdır. "SENİ AĞLATAN NEDİR?" Allahü teâlâ, kullarının, dünyada felakete, ahirette de şiddetli azaplara yakalanmamaları için, bildirdiği ahlâk kurallarına uyulmasını emrediyor. Ne yazık ki, nefslerinin, şehvetlerinin esiri olan bazı kimseler, Allahü teâlânın emirlerine gericilik, Batı'nın şaşkın, çılgın işlerine ilericilik diyor. Halbuki, ahlâksızlık, fuhuş, zina insanı dünya hayatında da büyük felaketlere sürüklemektedir. Fuhuştan, zinadan kaçmakla, karı ve kocanın birbirine itimadı olur, ailelerin namusu, ayaklar altında çiğnenmemiş olur. Ebedî hayatın saadet ve kurtuluşu, mükafatı bu kötülükten kaçmakla elde edilir. İsrailoğulları zamanında bir kimse vardı. Hiçbir günahı işlemekten çekinmezdi. Bir gün kendisine bir kadın gelmişti. Kendisinden yardım istiyordu. Bu kimse, eline fırsat geçtiğini düşünerek, muhtaç bulunduğu için yardım isteyen bu kadına, zina etmesine karşılık altmış altın vermeyi vâdetti. Çaresiz olan kadın, bu teklifi kabul etti. Ona tecavüz edeceği zaman, kadın titredi ve ağladı. Bunun üzerine adam, kadına sordu: - Seni ağlatan sebep nedir ey kadın? - Bu kötülük, daha önce benim hiç yapmadığım bir iştir. Böyle büyük bir günahı işleyeceğimden dolayı korkudan ağlıyorum. Erkek böyle bir sözle karşılaşınca, utandı, neye uğradığını anlayamadı. Hemen kendine gelip, kadına dedi ki: - Sen Allah korkusundan böyle titriyorsun! Allah'tan daha çok benim korkmam gerekir. Haydi sen evine git, verdiğim para da senin olsun. Allah'a and olsun ki, bundan sonra Ona ebediyen âsi olmayacağım. Samimî bir şekilde, bir daha haram işlemeyeceğine dair cenab-ı Hakka söz verdi. Bu kimse, o gece vefat etti. Sabah olduğu zaman, kapısının üzerine şöyle bir yazı yazılmış bulunuyordu: "Hiç şüphesiz ki, Cenab-ı Hak bu kimseyi mükâfatlandırdı." Halk bu işe çok şaşırdı. Çünkü onun yaşayışını biliyorlardı. Fakat başına gelen bu son hadiseyi bilmiyorlardı. TAHAMMÜLÜ ZOR OLAN ARZU! Allah'ın rızası ve cennet, nefse güç gelen şeylerin arkasında gizlidir. Tahammülü zor olan ve insanı en fazla nefse mağlup ettiren şey, şehvanî hislerdir. Bunlara karşı zafer kazanan, ebedî hayatın saadetine erişir. Resulullah, Kureyş delikanlılarına şöyle hitap etmişti: "Ey Kureyş gençleri! Irzınızı zinadan muhafaza ediniz, zina etmeyiniz! Haberdar olun ki, kim ırzını muhafaza ederse, ona cennet vardır." Zina, insana, dünyada ve ahirette zarar verir ve bütün dinlerde yasak ve çirkin olmuştur. Peygamber efendimiz, zinanın dünyada ve ahirette, sebep olacağı kötülükleri şöyle bildirdi: "Zinanın dünyada üç fenalığı vardır: Biri, güzelliği ve parlaklığı giderir. İkincisi, fakirliğe sebep olur. Üçüncüsü, ömrün kısalmasına sebep olur. Ahiretteki üç zararına gelince, Allahü teâlânın gadabına sebep olur. İkincisi, suâlin, hesabın fena geçmesine sebep olur. Üçüncüsü, cehennem ateşinde azap çekmeye sebep olur." Kur'an-ı kerimde mealen, "Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o, çirkin, aşağı bir iş, kötü bir yoldur" buyuruldu. "Zinaya yaklaşmayın" demek, zinaya götürecek sebeplerden, hareket ve işlerden sakının, yabancı kadınlarla zaruretsiz, görüşmeyin, konuşmayın, onların seslerini dinlemeyin, onlara bakmayın, demektir. Zinaya sebep olacak ortamlardan uzak durun demektir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.