Cenâb-ı Hakkın sevdiği kimse!

A -
A +

İslam büyükleri her işlerinde cenab-ı Hakkın rızasını gözetirlerdi. Kendi arzularına, isteklerine hiç önem vermezlerdi. Başlarına gelen her şeye itirazsız razı olurlardı. İmam-ı Gazali hazretleri anlatır: Musa aleyhisselam, bir münâcâtında, Allahü teâlaya, "Ey Rabbim, kulların içinde hangisi sana daha sevimlidir?" diye sordu. Allahü teâlâ, "Sevdiği şeyleri elinden aldığımda bana teslim olan ve isyan etmeyen kimsedir" diye vahyetti. Musa aleyhisselam, "Yâ Rabbi, kulların içinde en çok kime gazab edersin?" diye sordu. Allahü teâlâ şu cevabı verdi: "Bir işte önce hayırlısını benden isteyip bir hüküm verdiğimde takdirime razı olmayan, kızan kimsedir." Allahü teâlâ kudsî bir hadis-i şerifte de şöyle buyurmuştur: "Kim benim hükmüme rıza göstermez, verdiğim musibete sabretmezse benden başka bir Rab arasın!" Eshab-ı kiramdan İmrân bin Husayn hazretleri bir hastalığından dolayı otuz yıl boyunca sırtüstü yatmak zorunda kalmıştı. Ayağa kalkamıyor ve oturamıyordu. Kendisi için hurma dallarından sedirden bir yatak yapılmış, yatağının altına bir delik açılmış ihtiyacını alttaki kaba yapıyordu. Bu sıkıntılı hâle rağmen namazını ve diğer ibadetlerini aksatmıyor, halinden de hiç rahatsızlık duymuyordu. Bir defasında hazretli Mutarrif onun ziyaretine gelmişti. Hz. İmrân'ın bu halini görünce ağlamaya başladı. Hz. İmrân, "Niçin ağlıyorsun?" diye sordu. O da, "Seni bu sıkıntılı durumda gördüğüm için" dedi. Hz. İmrân, "Ağlama, Allahü teâlâya sevimli gelen, bana da sevimli gelir" dedi ve ardından şunları söyledi: "Sana bir şey söyleyeyim; belki Allahü teâlâ onunla seni faydalandırır. Ancak onu ben ölünceye kadar gizle, kimseye söyleme. Melekler, beni ziyaret ediyorlar, onlarla sohbet ve muhabbet ediyorum, bana selâm veriyorlar, selâmlarını işitiyorum." Böylece, başındaki bu musibetin bir ceza olmadığını bildirmek istedi. Buyuruldu ki: Başa gelen sıkıntılara sabredilirse ecri görülür. Sabredilmezse, günaha girilir ve sıkıntıya düşülür. Sabır, tökezlemeyen binektir; acı ise de meyvesi tatlıdır. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.