Salih aleyhisselam ile kararlaştırılan gün gelince, bütün Semudlular eğlence yerinde toplandılar. Reisleri Cenda da orada altından bir taht üstünde ve ipek elbiseler içinde idi. Hz. Salih de abdest alıp, iki rekât namaz kıldıktan sonra, Allahü teâlâya duâ ve niyazda bulunup yola çıktı. Yolda birçok mucizeler zuhur etti. Ağaçlar eğiliyor, kuşlar gölge yapıyor, hayvanlar muvaffakiyeti için duâ ediyorlardı. Salih aleyhisselam doğruca reis Cenda'nın karşısına gitti. Orada toplananlara seslendi: "Ey kavmim! Ben, Allahü teâlânın size gönderdiği peygamberim. Bana itaat edin ki, azaptan kurtulasınız." Cenda dedi ki: "Ey Salih! Eğer doğru söylüyorsan ve peygamberlik davasında isen, seni imtihan etmek istiyoruz. Bu imtihanımız şöyle olacak: Biliyorsun ki, bölgemizde El-Katibe isminde büyük bir kaya vardır. Oraya gideceğiz. Senin ilâhın o kayadan kızıl tüylü, doğurmak üzere olan dişi bir deve çıkarsın ve taştan çıkan deve yavrulasın, yavrusunun da rengi anasına benzesin!" Semudluların en kıymetli malları deve olduğu için, Salih aleyhisselamdan deve istediler. Salih aleyhisselam, müşriklerin kendini aciz bırakıp, kalabalığın önünde mahcup etmek için teklif ettikleri bu istekler karşısında, hiç telaşlanmayıp namaza durdu. Allahü teâlâya yalvarıp, bu mucize isteğinden rızası var mı, yok mu diye vahiy bekledi. Allahü teâlâ o mübarek peygamberinin doğruluğunu meydana çıkarmak için, öyle bir devenin meydana çıkarılacağını, kendisine şu şekilde müjdeledi: "Ey Salih! Şüphe yok ki, biz onları imtihan için, diledikleri şekilde kayadan bir deve çıkarır ve göndeririz. Artık onların yaptıklarına bak, helâklerini bekle ve ezalarına sabret! Onlara haber ver ki, kendilerine mahsus olan büyük kuyunun suyu, onlarla deve arasında taksim olunmuştur. Bir gün devenin, bir gün de onların ve hayvanlarınındır. Her birisi su nöbetinde hazır bulunsun. Devenin nöbetinde onlardan hiçbir kimse gelmesin!" Salih aleyhisselam duâ etti. Önüne geldikleri o kaya büyümeye başladı. Gebe bir deve şekline döndü. Birtakım sancılı sesler peyda olup, kaya çatladı. İçinden bir deve çıkarak, dedi ki: "Lâ ilâhe illallah Salih nebiyyullah! Ben Allahü teâlânın gönderdiği bir deveyim. Rabbimi tesbih ederim. Beni bir mucize kıldı." Bu mucize karşısında, Reis Cenda, Hz. Salih'in alnından öptü, sonra da kavmine dönüp, "Ey Semud kabileleri! Bu kadar körlük yeter. Ben ona inandım. Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve enne Salihan nebiyyullah" dedi ve onunla birlikte kavminden yüz kişi de imanla şereflendi.