"Cennet onun içindir"

A -
A +

Hazreti Osmân'ın şânlarını ve şereflerini bildiren âyet-i kerîmeler: İslam dîni yayılmaya başlayınca, her taraftan Arablar Medîne-i münevvereye gelmeye başladılar. Mescid-i şerîf dar olduğu için, gelenler yer bulamadığından sahrâda çadır kurup, oturdular. Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: "Her kim bu bizim mescidimizi, bir zrâ' dahî genişletirse, Cennet onun içindir." Osmân hazretleri, yâ Resûlallah! Benim malım ve mülküm sana fedâdır. Ben kemter kulun genişleteyim, dedi. Sonra kırk zrâ' (yaklaşık 20 m) genişletti. Allahü teâlâ hazretleri, meâl-i şerîfi; "Allahü teâlânın mescidlerini, ancak Allaha ve âhiret gününe inanan, namaz kılan, zekât veren ve yalnız Allahü teâlâdan korkan kimseler tamîr eder. Bu vasıftaki kimselere Cennet'e götürecek amelleri yapmak lâzım olur" olan Tevbe sûresi onsekizinci âyet-i kerîmesini gönderdi. Tefsir âlimleri buyurdu ki, aşağıdaki âyet-i kerîmenin iniş sebebi şudur: Hazreti Osmân gündüz oruç tutardı. Gece namaz kılardı. Her gece iki rekat namaz kılardı. Bir rekatinde Kur'ân-ı azîm-üş-şânın tamamını okurdu. Bir rekatinde bin "Kul hüvallahü ehad" sûre-i şerîfesini okurdu. Hak teâlâ bu âyet-i kerîmeyi irsâl buyurdu. "Bütün gece secde edip ve ayakta durup, devamlı ibâdet ve itâ'at eden ile isyân eden bir olur mu? O âhiret azâbından korkar. Rabbinin rahmetini ümit eder. Ey Resûlüm, de ki, hiç bilen ile bilmeyen bir olur mu. Nitekim devamlı itâ'at eden ile isyân eden de bir değildir. Bildirdiklerimize ancak akıl sâhibleri kıymet verir." (Zümer sûresi 9) Bu âyet-i kerîmenin nâzil olmasına sebeb o idi ki; hazreti Osmân hayrât etmekte, namazda ve oruçta ve mal vermekte devamlı idi. Allahü teâlâ hazretleri, onun yüksek şânı için, meâl-i şerîfi, "Şüphesiz ki, kendilerine bizden saadet îcâb etmiş olanlar, işte bunlar Cehennem'den uzaklaştırılmışlardır. Cehennem'den uzaklaştırılan O Cennetlikler, Cehennem'in hışıltısını bile duymazlar. Bunlar canlarının istediği şeyler içinde ebedî olarak kalıcıdırlar. O en büyük korku (sûra üfürülüş ânı) bunları mahzûn etmeyecek, kendilerini melekler şöyle karşılayacaklar: İşte bu size dünyada vadedilen mutlu gündür!" olan Enbiyâ sûresi 101, 102 ve 103'üncü âyet-i kerîmelerini gönderdi. Bir rivâyette gelmiştir. Hazreti Ali bu âyet-i kerîmeyi okudular. Sonra buyurdular ki: Ben onlardanım. Ebû Bekir ve Ömer ve Osmân ve Talha ve Zübeyr ve Sa'îd ve Abdürrahmân "radıyallahü anhüm" da onlardandır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.