Müşriklerden Velîd adında birinin bir putu vardı. Müşrikler Safâ tepesinde toplanırlar, bu puta tapınırlardı. Bir gün Peygamber efendimiz, onların yanına gitti ve onları îmâna da'vet etti. Kâfir olan bir cinnî, o putun içine girdi ve sevgili Peygamberimiz için uygun olmayan sözler sarfetti. Peygamber efendimiz üzüldüler. Başka bir gün şahsını görmediği bir kimse, Peygamber efendimize selâm vererek dedi ki: - Yâ Resûlallah! Kâfir olan bir cinnî sizin için münâsib olmayan şeyler söylemiş. Ben, onu bulup boynunu vurdum. Arzû buyurup, yarın Safâ tepesine teşrif eder misiniz? Siz, yine onları İslâma da'vet ederseniz, ben de o putun içine girip, sizi medhedici sözler söylerim. Peygamber efendimiz, Abdullah ismindeki bu cinnînin arzûsunu kabûl ettiler. Ertesi günü oraya gittiler ve yine müşrikleri îmâna da'vet ettiler. Müslüman cinnî, müşriklerin elindeki putun içine girip, sevgili Peygamberimizi ve İslâmiyeti anlatan güzel sözler ve beyitler söyledi. Müşrikler, bu sözleri duyunca, başta Ebû Cehil olmak üzere ellerindeki putu parça parça ettiler. Resûlullaha saldırdılar. Mübârek yüzü kana boyandı. Onların bu ezâ ve cefâlarına tahammül gösterip, şöyle buyurdular: "Ey Kureyşliler! Bana vuruyorsunuz. Ama ben sizin Peygamberinizim. " Peygamber efendimiz, oradan ayrılıp evine geldi. Bir hizmetçi kız, bu hâdiseyi, başından sonuna kadar görmüştü. Bu sırada Hz. Hamza, dağda avlanıyordu. Bir ceylana ok atmak için hazırlandı. Ceylan dile gelerek dedi ki: "Yâ Hamza! Bana ok atacağına kardeşinin oğlunu öldürmek isteyenlere ok atsan daha hayırlı olur." Hz. Hamza bu sözlere hayret ederek süratle geri döndü. Adeti üzere, Harem-i şerîfe uğradığında hizmetçi kızdan kardeşinin oğluna yapılanları öğrendi. Silahlarını kuşanarak, Kureyş kâfirlerinin bulunduğu yere geldi. "Kardeşimin oğluna, kötü söz söyliyen, kalbini inciten sen misin?" diyerek, boynundaki yay ile, Ebû Cehil'in başını yedi yerinden yardı. Orada bulunan kâfirler Hz. Hamza'ya saldıracak oldular. Bu durumda büyük çarpışma çıkacaktı. Fakat, Ebû Cehil bunlara mani oldu. Hz. Hamza oradan ayrıldıktan sonra, Ebû Cehil, etrafındakilere; "Aman ona ilişmeyiniz! Bize kızar da Müslüman olur. Bununla Muhammed kuvvetlenir" dedi. Hz. Hamza Müslüman olmasın diye, kendi kafasının yarılmasına râzı oldu.