Çihâr yâr-i güzîni sevmek farzdır

Câbir bin Abdullah rivâyet etmiştir. Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: "O gün ki, Hazreti Cebrâîl-i emîn aleyhisselâm bu âyet-i kerîmeyi getirdi. Allahü teâlâ (Mâide sûresi 6'ncı âyet-i kerîmesinde meâlen) buyurur: "Ey îmân edenler! Namaza kalktığınız zaman, yüzünüzü ve dirseklere kadar kollarınızı yıkayınız! Başınıza mesh ediniz! Topuklara kadar ayaklarınızı yıkayınız!" Cebrâîl aleyhisselâm, Hilâfet hüccetini, delîlini, abdest âyet-i kerîmesi ile bana bildirdi. Dedi: Yâ Muhammed! Muhakkak, yüz ve eller, baş ve ayaklar yıkamada, Ebû Bekr-i Sıddîk, Ömer bin Hattâb, Osmân bin Affân, Aliyyül Mürtedâ gibidir." Bu Çihâr yâr-i güzîni sevmek farzdır. Bu dört işin yapılması birbirinden ayrı değildir. Birbiri ile alâkalıdır. Bu Çihâr yârın dostluğu, sevgisi de ayrı değildir. Birbiri ile alâkalıdır. Tahâret, abdestte yıkanacak mahal dört uzuvdur. Halifelik mahalli de dört şahıstır. Tahârette yıkanacak farz olan mahal dörttür. Lâkin o mahallerin aslı birdir ki, kalb ve dindir. Bu dört işin doğruluğu, bu dört mahalde niyete bağlıdır. Niyet olmayınca tahâret olmaz. Diğer taraftan bu dört büyük halifenin sevgisi risâlete, Peygamberliğe bağlıdır. Risâlet olmayınca halifelik olmaz. Zîrâ burada, bu dört uzvun tahâretinde sıra vardır. Önce yüzü yıkamak, sonra kolları yıkamak, ondan sonra başı mesh etmek, ondan sonra ayakları yıkamak. Burada da Çihâr yâr-i güzînin dostluğunda sıra vardır. Önce Ebû Bekir, ondan sonra Ömer, sonra Osmân, dahâ sonra Ali'dir "radıyallahü teâlâ anhüm". Ebû Bekir abdestte yüz menzilesindedir, ya'ni yüz gibidir. Yüzün tamamını yıkamak farzdır. Ömer abdestte kol yerindedir. Kolların yarısını yıkamak farzdır. Osmân abdestte baş yerindedir. Başı mesh etmek farzdır. Ali abdestte ayak yerindedir. Ayağı topuğu ile yıkamak farzdır. Bacağın sekizde biridir. Bunun gibi, tamamı yıkanan uzuv, yarısı yıkanan uzuvdan efdaldir. Yarısı yıkanan uzuv, dörtte biri mesh olunan uzuvdan efdaldir. Dörtte biri mesh olunan uzuv, sekizde biri yıkanan uzuvdan efdaldir. Böylece Ebû Bekir, Ömer'den; Ömer, Osmân'dan; Osmân, Ali'den efdaldir. Hazreti Ali, kendi vaktinden kıyâmete kadar olan bütün Müslümanlardan efdaldir.