Çocuğumuza karşı vazîfelerimiz

A -
A +

Son yıllarda, çocuk cinayetleri ve intiharları, uyuşturucu ve içki kullanımı, cinsel tacizler ilköğretim düzeyine kadar indi. Çocuklarımızın bu feci hale düşmesinde, çevrenin rolü olduğu gibi anne babanın da önemli bir ihmalinin olduğu gerçeğini kabul etmek zorundayız. Anne-babadan, aileden gerekli eğitimi almış olsalardı, bu çocuklar böyle yollara tevessül etmezlerdi. Her ana babanın, çocuğun doğumundan itibaren, ona karşı dini vazîfeleri vardır. Bunların pek çok faydaları, hikmetleri vardır. Bunları yapan rahat eder. Bu vazîfeler yapılmadığı takdirde, çocuk iyi yetişmez, bundan dolayı anne-baba huzursuz olur, ayrıca büyük vebâle ve günâha girer. Çocuk doğup, kendisine müjdelenince, önce böyle nimetler ihsân ettiği için Cenâb-ı Hakka şükür etmelidir. Peygamber efendimize yeni doğan bir çocuk getirildiğinde, "Yâ Rabbî, bunu sâlih kullarından eyle! Bunu Müslüman olarak büyütüp yetiştir" diye duâ ederdi. Biz de böyle dua etmeliyiz. Çocuk olması için ısrarcı olmamalıdır. Çocuk, ana-baba için bir nimettir. Nimet olduğu gibi, hayırsız olduğu takdirde, dünya ve âhiret için büyük sıkıntıdır. Çok ana-babaya, hayırsız çocukları sebebiyle dünya hayatı zindan olmuştur. Bunun için, "Yâ Rabbî, dünya ve âhiretim için hayırlı olacak ise, bana çocuk ver! Hayırsız olacak ise verme!" diye duâ etmelidir. Kız çocuğu olmuşsa bunun için üzülmemelidir. Hadîs-i şerîfte, "İlk çocuğunun kız olması, kadının bereketindendir" buyuruldu. Allahü teâlâ Şûrâ sûresinde, "Dilediğine kız çocukları verir, dilediğine erkek çocukları verir" buyurmaktadır. Bir hadîs-i şerîfte, "Kimin kız çocukları olur, onlara râzı olur, iyi yetiştirir ve dengi ile evlendirirse, bu kız çocukları onun için Cehennemden perde olurlar" buyuruldu. ? Helal lokma ile beslenmeli Çocuğun akîkasını kesmelidir. Akîka, çocuk nimetine karşılık, Allahü teâlâya şükür etmek niyeti ile hayvan kesmektir. Hicretin sekizinci yılında İbrâhim dünyaya gelince, yedinci günü, Resûlullah efendimiz İbrâhim'in başını tıraş ettirip, saçının ağırlığı kadar gümüş sadaka verdi ve akîka olarak iki koç kesti. Akîkayı keserken, "Yâ Rabbî, bu çocuğumun akîkasıdır. Bu vesîle ile, çocuğuma sıhhat ve âfiyet ver! Kazâlardan belâlardan koru! İslâm terbiyesi ile yetiştirmek nasip eyle! Onu ve bizleri Cehennem azâbından uzak eyle!" diye duâ etmelidir. Çocuğu doğuran kadının emzirmesi faydalıdır. Nitekim hadîs-i şerîfte, "Çocuğa, annesinin sütünden hayırlısı yoktur" buyuruldu. Annenin sütü yoksa çocuğu sâliha, aslı temiz, soylu olan bir kadın emzirmelidir. Çünkü kadınların sütü, çocukta tesîrini gösterir ve eserleri bir gün ortaya çıkar. Hadis-i şerifte, "Evlat, emdiği süte göre hallenir!" buyuruldu. Tohum iyi olunca, ekin de iyi olur. Bunun için çocuğa helal lokma yedirmelidir. Hadis-i şerifte, "Haramdan çekinin. Çünkü, haramın binası er geç harap olur!" buyuruldu. Çocuk konuşmaya başlayınca ilk önce La ilahe illallah. Muhammeden resulullah sözü söyletilmelidir. Sonra, Mü'minun sûresinin 116. âyeti, sonra Âyet-el-kürsî'yi ve Haşr sûresinin sonu olan Hüvallahüllezî öğretilmelidir. ? Konulan isim önemli Çocuğuna güzel isim koymalıdır. Çünkü kıyâmette o, kendi ismi ve babasının ismi ile çağırılır. Çocuğa konacak en uygun isim Abdullah, Abdurrahman ve benzeri isimlerdir. Resûlullah efendimiz, "Allah indinde en güzel olan isimler, Abdullah, Abdurrahman'dır" buyurdu. Bu ikisi çok sevgili isimlerdir. Çünkü biri, Allahü tealânın en yüksek ismi olup, şehâdet kelimesinde tevhîdin kendisine mahsûs kılındığı Allah, diğeri Onun Rahmân ismine izâfe edilmiştir. Bu ise rahmetinin umûmî olduğunu gösteren bir ism-i ilâhîdir. Peygamber efendimiz, Hazret-i Hasan doğduğu zaman, kulağına ezân okumuştur. Ezân okuyacak kimse, çocuğu yastık gibi yumuşak bir şey üstüne koyarak kucağına alır, yavaşça sağ kulağına ezân, sol kulağına da ikâmet okur. Sonra ismini söyler. Çocuk doğar doğmaz, hemen isim konabilir, bir hafta kadar geciktirmekte de mahzûr yoktur. Mühim olan çocuğa güzel isim koymalıdır! Bir ismin güzel olması için mutlaka Kur'ân-ı kerîmde bulunması lâzım değildir. Güzel isimler çoktur. Bunların çoğu Türkiye Gazetesi Takvimi'nde bildirilmiştir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Çocuğa güzel isim vermek, dînini öğretmek ve vakti gelince evlendirmek, evlâdın babası üzerindeki haklarındandır." "Kötü ismi olan, bunu güzel isme çevirsin!" Bir hadîs-i şerîfte, "İsmini Muhammed verdiğiniz çocuğa karşı hürmetli olun. Ona yer verin, ona karşı asık suratlı olmayın" buyuruldu. Resûlullah efendimiz, çocuğuna Muhammed ismini verip, sonra ona lânet etmeyi, sövmeyi, çirkin hitâblarda bulunmayı yasaklamıştır. Ecdâdımız Osmanlılar bu mübârek isme gereken saygıyı göstermede kusûr yaparız korkusuyla, Muhammed yerine Mehmed demişlerdir. Bizler de ecdâdımız gibi hareket etmeliyiz. Hele bu zamanda bu saygının eksiksiz gösterilmesi hiç mümkün değildir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.