"Çocuklara ve kadınlara dokunma!"

A -
A +

Resûlullah efendimizin defninden üç gün sonra, Hz. Ebû Bekir Eshâb-ı kirâma, "Resûlullah efendimiz, sizi, Üsâme'nin emrinde gazâya göndermişti. Vefât edince, o iş yapılmadı. Herşeyden önce, bu emri yerine getirmeliyiz! Bu işte, gevşek davranmayın, gazâya hazır olun!" buyurdu. Eshâbı harbe hazırladı. Askeri uğurlarken, Hz. Üsâme at üzerinde, Halîfe Hz. Ebu bekir ve Eshâb yaya idiler. Hz. Üsâme, Hz. Ebû Bekir'e, ya ata binmesini veya kendisinin de attan ineceğini söyleyince, Hz. Ebû Bekir şu cevâbı verdi: - Ben ata binmiyeceğim, sen de attan inmiyeceksin! Allahü teâlânın rızâsı için benim de ayaklarım bu yolda tozlansın. Bilmiyor musun ki, her gâzi için, her adımına mukâbil, pek çok sevâb verilir ve o kadar da günâhları dökülür. Hz. Ebû Bekir, Eshâb-ı kirâma vedâ ederken buyurdu ki: - Size birinci nasîhatım, Üsâme'ye itâat etmenizdir. Şavaşta din adamlarına, çocuklara, ve kadınlara dokunma! Sonra da Hz. Üsâme'ye dönerek, "Resûlullahın emrettiği yere selâmetle git!" buyurduktan sonra, "Hz. Ömer'i bana yardımcın bırakır mısın?" dedi. Hz. Üsâme de buna muvafakat edip, Hz. Ömer'e izin verdikten sonra, halîfe ile Hz. Ömer Medîne-i münevvereye döndüler. Hz. Üsâme dahî Şam'a hareket etti. Kırk gün sonra zaferle Medîne'ye döndü. Hz. Ömer, halîfeliği sırasında Hz. Üsâme'ye çok ta'zîm ve ihsânlarda bulundu. Peygamber efendimizin, Hz. Üsâme'yi çok sevdiğini biliyordu. Hattâ, Hz. Ömer, kendi oğlu Hz. Abdullah'a senelik 2000 dirhem tahsis ettiği hâlde, Hz. Üsâme'ye 5000 dirhem tahsis etti. Hz. Abdullah bin Ömer, bu farklılığın sebebini babasına sorunca, Hz. Ömer buyurdu ki: - Onun babası Resûlullaha senin babandan daha sevgili idi. Hz. Üsâme'nin yirmi seneye yakın ömürleri Peygamber efendimizin mübârek dizleri dibinde geçti. Peygamberimizin sünnet-i şerîflerini iyi öğrendiği için, Eshâb-ı kirâm, ba'zı mes'elelerini Hz. Üsâme'den sorarlardı. Her işte, her husûsta Resûlullahın emirleri üzere hareket eder, Peygamber efendimizin birçok hizmetlerinde bulunmakla şereflenirdi. Peygamber efendimizin en i'timât ettiği kimselerden olup, sırlarının mahremi idi. İnce mes'elelerde Hz. Üsâme ile istişâre ederlerdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.