İmam-ı Gazali hazretleri der ki: Âdem aleyhisselamdan beri gönderilen bütün semavi kitaplar insanları, daimi olan yurda davet içindir. Sabredip geçici mekan olan dünyaya takılıp kalmamaları içindir. İnsanlardan istenen şey, dünyada ve ahirette, padişah olmalarıdır. Dünya padişahlığı ona zâhidlik gösterip onun azıyla kanaat etmek demektir. Ahiret padişahlığına gelince, Allah'a yaklaşmakla, yokluğu olmayan bir beka, zilleti olmayan bir izzet ve dünya âleminde gizlenmiş ve hiçbir nefis tarafından bilinmeyen bir göz aydınlığı ve saadeti idrak etmektir. Şeytan, ahiret mülkünün, ancak dünya mülküne davet etmekle elden çıkacağını bildiği için insanı dünya mülküne davet eder; zira ahiret mülküyle dünya, kumadır. Bir de şeytan dünyanın da, o şahıs için sağlam kalmayacağını bilir. Onun için onu dünyaya davet eder. Dünya mülkü, mücadele, bulanıklık ve tedbirler için uzun sıkıntılardan ibarettir. Rütbe ve riyasetin diğer sebepleri de böyledir. Sonra ne zaman ki dünya kişiye teslim olur, sebepler başkanlık peşinde koşmak demektir. Bunun ise sonu yoktur: "Nihayet yer zînetini takınıp süslendiği ve halkı da onun (mahsulünü toplamaya) kâdir olduklarını zannettikleri bir sırada, geceleyin veya gündüzün, ona emrimiz (âfetimiz) geliverir. İşte biz düşünecek bir kavim için ayetleri böyle geniş geniş açıklıyoruz." (Yûnus/24) Dünyayı kendisine köle yapmayanı dünya kendisine köle yapar. Öyle bir köle olur ki şehvetin dizgini onu gırtlağından yakalar, istediği yöne çekip evirir çevirir. Ariflerin birinden rivayet edilen şu hikâye bu duruma işaret eder: Şiblî'den sabrın hangisi daha şiddetli olduğu soruldu. Cevap olarak 'Kötü sıfatlar iyi sıfatlarla değiştirmek hususundaki sabır' dedi. Soran kişi 'Hayır! O değildir!' deyince, Şiblî 'Allah için sabırdır!' Soran 'Hayır!' dedi. Şiblî 'Allah ile sabır!' diye cevap verdi. Soran 'Hayır!' dedi. Şiblî 'O halde hangisi?' deyince, soran 'En ağır bela ve musibetlere rağmen O'nun kapısından ayrılmayıp topraklara yüz sürme hususundaki sabır' dedi. Bunun üzerine Şiblî, ruhu cesedinden çıkarcasına bağırdı... >> Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr