Yakup aleyhisselam annesinin sözü üzerine Harran'a gitti. Orada, kuyunun başında su dolduranlardan dayısının evini sordu. Su için gelenlerden biri, dayısının kızlarındandı. Babasına gidip, birinin aradığını haber verince, babası; "Onu bana getiriniz" dedi. Kız, Hazreti Yakûb'a, babasının kendisini beklediğini haber verdi. Bunun üzerine Hazreti Yakûb dayısının yanına vardı. Dayısı uzun zamandır görmediği için, Hazreti Yakûb'u tanımamıştı. Bundan dolayı kendisine, "Ey genç sen kimsin? Nereden geldin? diye sordu. O da, "Adım Yakûb, İshak aleyhisselâmın oğluyum. Şam'dan geldim." diye cevap verdi. Bunun üzerine dayısı Hazreti Yakûb'a annesini, babasını ve kardeşi Iys'i sordu. O da babasının vefat ettiğini söyledikten sonra, "Allahü teâlâ beni, annemin isteği üzerine size ve sizin beldenizde kalmak ve işlerinizde yardım etmek üzere gönderdi. Şu anda size geldim" diyerek durumunu anlattı. Dayısı Lâyân buna çok sevindi. Onu, işlerinde çalışması için vazifelendirdi. Bir müddet dayısının işlerinde yardımcı oldu. Orada, evlendi uzun müddet kaldı. Hazreti Yakûb'un, Robîl ve Şemûn adlı iki erkek çocuğu oldu. Arkasından Lâvî ve Yehûda adındaki oğulları doğdu. Daha sonra, Isâhâr ve Zablûn adlı oğulları ile Dînâr isimli kızı dünyaya geldi. Ayrıca Yakûb aleyhisselâmın Belhe ve Zülfâ isimli iki cariyesi vardı. Belhe'den Dân ve Neftâlî, Zülfâ'dan da Câd ve Âşir adındaki oğulları dünyaya geldi. Hazreti Yakûb ile evlendikten sonra bir müddet çocuğu olmayan Râhil, Allahü teâlâdan bir oğlan diledi. Allahü teâlâ duâsını kabul edip, her hâliyle şerefli ve güzel olan Yusuf aleyhisselâmı verdi. Yakûb aleyhisselâm uzun müddet dayısının yanında kaldı ve ona hizmet etti. Hazreti Yusuf'un doğduğu sene Allahü teâlâ tarafından, Kenan diyarı ahalisine peygamber olarak vazifelendirildi. Bunun üzerine Yakûb aleyhisselâm dayısı Lâyân'a gelerek, gördüğü iyilikleri için teşekkür ederek dedi ki: "Muhakkak ki Rabbim, beni Kenan diyarı ahalisine peygamber olarak vazifelendirdi. Oraya gitmemi emir buyurdu." Dayısı şöyle cevap verdi: "Ey Yakûb! Bana uzun zaman arkadaşlık ettin. Bu uzun zaman içinde, senden ancak hayır gördüm. Şimdi ise peygamber olarak vazifelendirildiğin yere ailenle git. Senin, yakınlarımın ayrılığı bana zor gelir. Fakat senin razı olman, benim rızamdan öncedir. İstediğin ne var ise al götür!"