İslam büyüklerinin din gayreti yüksekti. Hayatlarının her safhasında din gayretine çok önem verirlerdi: Bir Mecusi, din gayreti ile bir köprü yaptırmıştı. Sultan Mahmud Gaznevî hazretleri bu köprüyü görünce, yaptıran kişiye dua etmek istedi. Bunun üzerine yakınları, köprüyü yapanın ateşperest olduğunu söylediler. Sultan Mahmud Han masrafının iki katını vererek köprüyü satın almak istedi. Mecusiyi bulup getirdiler. Padişah teklifini yaptı. Mecusi, "Padişahım ben bunu satmak için yapmadım, dinim için yaptım, satmam" dedi. Batıl dini için bile yaptığını para ile değişmedi. Ferideddîn-i Genc-i Şeker hazretleri bunu anlatırken buyuruyor ki: "Ey Müslüman sen din gayretini Mecusiden mi öğreneceksin, senin gayretin nerede?" Bir İslam büyüğü de buyurdu ki: Ahirete giden herkes bir pişmanlık duyacaktır, dünya için kanaat olur, ahiret için kanaat olmaz. Dünya için tevekkül olur, ahiret için tevekkül olmaz. Dünyada pişmanlık nimettir, fakat ahirette pişmanlık felakettir. Kabirden birisi çıkıp dünyaya gelse nasıl yaşar, herhalde bir an boş geçirmez, hep ahireti için çalışırdı, günah işlemezdi, kalb kırmazdı. Peki biz oraya gitmeyecek miyiz, gidince başımıza neler geleceğini, nelerle karşılaşacağımızı dinimiz bildiriyor. Allah'a iman etmeyenler, Onu Allah kabul etmeyenler, Cenabı Peygambere iman etmeyenler, din-i islamı kabul etmeyenler, Cehennemde feryat edecektir. Ya Rabbi bizi tekrar dünyaya gönder, hiç günah işlemeyeceğiz, hep ibadet edeceğiz diyecekler. Onlara, "Siz dünyadan gelmediniz mi?" denilecek. Allahü teala insanı maksatsız, gayesiz yaratmış olamaz. "Ben sizi, beni tanıyıp ibadet etmeniz için yarattım" buyuruyor. Onu tanımak, Onun büyüklüğünü anlamak, O'na ibadet etmek, çok kötü bir nefsinin olduğunun farkına varmaktır. İnsan kendini beğenirse Müslümanları beğenmez, İslamiyeti beğenmez, sonunda şirke kadar gider... Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr