Din ve vicdan hürriyetini hiçe sayanlar!

A -
A +

Son yıllarda, dinden bahsetmek, dinin emir ve yasaklarını konu edinmek nerede ise suç hâline geldi. Bazı malum kesimler tarafından dinden bahsedenler, yazanlar hemen, gericilikle, çağ dışı olmakla damgalanmaktadır. Zaman zaman devletin resmi dinî kuruluşu olan Diyanet de bundan nasibini almaktadır. Geçenlerde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesinde, flörtün, yabancı kadına şehvetle bakmanın, el ele tutuşmanın, erkekleri cezbedecek şekilde koku sürünmenin caiz olmadığı haram olduğu, bunların bir nevi "zina" kabul edildiği yazılınca malum kesimler hemen saldırıya geçtiler. Diyaneti de çağ dışı kalmakla suçladılar. Bu zamanda böyle şeylerin nasıl yazılabildiğini sorguladılar. İNANÇ AŞAĞILANAMAZ Günümüzde, kimse kimseyi zorla inanmaya, zorla dini yaşamaya zorlamıyor. Dine inanmayan, dini yaşamak istemeyen kimselerin de, kendi inancına göre dini yaşamaya çalışanları suçlamaya, aşağılamaya hakkı yoktur. Böyle bir davranış insan hakları hukukuna, din ve vicdan hürriyetine aykırıdır. Dışişleri Bakanı Sayın Babacan'ı, "Müslümanlara da baskı var" sözünden dolayı günlerce topa tuttular. Bu bir baskı değil midir? Bir konuda yazı yazabilmek, konuşabilmek için o konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmak gerekir. Kulaktan dolma bilgilerle konuşmaya kalkan kendi cahilliğini, yüz karasını ortaya koyar. Bu konuda kalem oynatanların en azından zina nedir, göz zinası nedir, bilmesi lazım. Bilmiyorsa sorup öğrenmesi lazım. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, gazetecilerin son günlerde basında yer alan evlilik dışı ilişkinin zina sayıldığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine şu açıklamayı yaptı: "Birbirleriyle evli olmayan tarafların İslam Dini'nin koyduğu sınırları aşarak, yasakları ihlal ederek beraber olmaları, bir arada yaşamaları İslam Dini'nde uygun görülmemiş günah sayılmıştır. Hadislerde, dinin koyduğu yasakları ihlal eden beraberliklerin uygunsuz, günah olduğu bildirilmiştir. Hatta bazı hadislerde bu hâller bir nevi zina olarak adlandırılmıştır. Hiç kimse evli olmayan tarafların İslam'ın koyduğu bu yasaklara aykırı olarak bir arada bulunmasını zina ile eşit olarak görmemiştir. Bu elbette zina değildir. Ama bunun dinen serbest olduğunu da söyleyemeyiz. Bu bir anlatım tarzıdır. Herkes bilir ki bu bir mecazdır. Bu bir olayın uygunsuz davranış olduğunu anlatma üslubudur. Bu hadisler kaynaklarımızda vardır. Bu Diyanet'in görüşüdür, Diyanet'in fetvasıdır demek, aktarmak yanlıştır. Âyet ve hadisleri düzeltmek gibi bir cüretimiz asla olamaz." KAYNAKLARA GÖRE ZİNA NEVİLERİ Dinimizde ikinci derecede önemli kaynak olan hadis-i şeriflerde "zina nevileri" hakkında bildirilenlerden bazıları şunlar: "Gözlerin zinası harama bakmak, kulakların zinası zinaya götürecek sözleri dinlemek, dilin zinası zinaya sebep olacak sözleri konuşmak, ellerin zinası namahremi tutmak, ayakların zinası günah olan yerlere gitmektir." (Buhari) "Bir kadın koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için bir topluluğun yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zina günahı (göz zinası) yüklenir." (Nesai) "Gözün zinası harama (namahreme) bakmak, dilin zinası fuhuş konuşmaktır." (Buhari, Müslim, Ebu Davud) "Yabancı kadına şehvetle bakmak göz zinasıdır, onu tutmak el zinasıdır, ona gitmek ise ayakların zinasıdır." (R.Nasıhin) "Azab-ı İlahiden korkarak, başını yabancı kadından çevirene, Allahü teâlâ ibadetin tadını duyurur." (Hakim) Ayeti kerimede de, "Ey Resulüm, müminlere söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramdan korusunlar! Müslüman kadınlar da ziynetlerini göstermesinler, baş örtülerini yakalarına kadar örtsünler!" (Nur 31) Bir Müslüman tabii ki, bu hadis-i şeriflere ve ayet-i kerimelere göre inanacak ve buna göre yaşayacak. Bu şekilde inanmak ve yaşamak çağ dışılık değil; din ve vicdan hürriyetini hiçe sayarak Müslümanları aşağılayan malum kesim esas çağ dışıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.