Dinimiz, orta yolu emreder

A -
A +

Tevazuun aşırı miktarına "Tezellül" bayağılık, kendini aşağı tutmak denir. Tezellül, kötü huydur haramdır. Başka haramlarda olduğu gibi, bu da zarûret ile câiz olur. Dînini, cânını, mâlını, ırzını korumak, zâlimden kurtulmak, zarûrettir. Dinimiz orta yolu emretmektedir. Kibri yasakladığı gbi, kişinin kendini aşağı görmesini de yasaklamaktadır. Tezellül, kötü huylardan biridir. Bir âlimin yanına bir ayyakkabı tamircisi geldiği zaman, âlimin ayağa kalkıp, yerine bunu oturtması ve gideceği zaman kapıya kadar yanında yürümesi ve ayakkabılarını önüne koyması tezellüle bir misâldir. Yalnız ayağa kalkıp otursaydı, ona yer gösterseydi ve işini, hâlini ve niçin geldiğini sorsaydı ve suallerine güler yüzle cevâb verseydi ve da'vetini kabûl etseydi ve sıkıntısını giderecek şey yapsaydı, tevazu göstermiş olurdu. Hadîs-i şerifte, "Din kardeşini sıkıntıdan kurtarana (nâfile) hac ve umre sevabı verilir" buyuruldu. Hazret-i Hasen, Sâbit Benânîye bir ihtiyacını görmesini istedi. Câmide i'tikâf ediyorum, başka zaman yaparım deyince, din kardeşinin ihtiyâcını gidermek için gitmenin, (nâfile) hac sevabından daha hayırlı olduğunu bilmiyor musun, dedi. Mevki sâhiblerinin, muhtâc olanlara ve hocaların talebelerine, makâmları ile ve mâlları ile yardım etmelerinin çok sevap olması, bu hadîs-i şerîfe dayanmaktadır. Nafakası, yani bir günlük yiyeceği, içeceği olan kimsenin dilenmesi, tezellül olur, haram olur. Bunun, bir günlük nafakası olmayan, başka bir kimse için veya borçlu için yardım toplaması tezellül olmaz. Fazla hediyye almak için, az bir şeyi hediyye vermek de, tezellül olur. Âyet-i kerîme böyle hediyye vermeyi men etmektedir. Alınan hediyyenin karşılığını bundan fazla vermek eftaldir. Fakat fazla karşılık için hediyye vermek câiz değildir. Davet olunmadan ziyâfete gitmek de tezellüldür. Hadîs-i şerifte, "Davet edilen yere gitmemek günahtır. Davet olunmadığı yere gitmek hırsızlık etmek olur" buyuruldu. Nikâh sâhibinin davet ettiği yerde haram şeyler yoksa, bu davete gitmek vâcib olur. Başka davetlere gitmek sünnettir. Riyâ ve iftihâr için yani gösteriş ve övünmek için yapılan davetlere gitmek câiz değildir. Bir menfaate kavuşmak düşüncesiyle, devlet adamları ile, hâkimlerle, zenginlerle arkadaşlık yapmak tezellül olur. Böyle kimselerle karşılaşınca ve bunlara selâm verirken eğilmek ve secde etmek de tezellüldür. Büyük günahtır. İbâdet için eğilmek küfür olur. Yahûdîlerin selâm vermelerine benzemek olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.