Dört büyük halife

A -
A +

Ehl-i sünnet âlimlerine göre halîfelikten konuşmak, dînin esâs bilgilerinden değildir. Yani imana bağlı birşey değildir. Fakat, bazıları bunda taşkınlık yaptığından âlimler halîfeliğe âit bilgileri, kelâm ilmine, yani iman bilgisine sokmuş, işin doğrusunu bildirmişlerdir. Peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed aleyhisselamdan sonra müslümânların halîfesi, yani Peygamber efendimizin vekîli ve müslümânların reîsi, Ebû Bekr-i Sıddîk'tır "radıyallahü anh". Ondan sonra, halîfe Ömer-ül-Fârûk'tur "radıyallahü anh". Ondan sonra, Osmân-ı Zinnûreyn "radıyallahü anh", ondan sonra, Alî ibni Ebî Tâlib'dir "radıyallahü anh". Bu dördünün üstünlük sıraları, halîfelikleri sırası gibidir. Bunlardan ilk ikisinin, diğer ikisinden dahâ üstün olduğunu, Eshâb-ı kirâmın ve Tâbi'în-i ızâmın hepsi söylemiştir. Bu sözbirliğini, din imâmlarımız bildirmektedir. Buna inanmıyan, yâ câhildir veyâ inâdcıdır İmâm-ı Alî "radıyallahü anh" buyuruyor ki: "Beni, Ebû Bekr ile Ömer'den "radıyallahü anhümâ" üstün tutan, iftirâ etmiş olur. İftirâ edenleri dövdükleri gibi, onu döverim." Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, buyuruyor ki: Peygamberimiz buyurdu ki, "Allahü teâlâdan istedim ki, benden sonra Alî "radıyallahü anh" halîfe olsun. Melekler dedi ki: Yâ Muhammed "sallallahü aleyhi ve sellem"! Allahü teâlânın dilediği olur. Senden sonra halîfe, Ebû Bekr-i Sıddîk'tır." Abdülkâdir-i Geylânî "kuddise sirruh" yine buyurdu ki: Alî "radıyallahü anh" dedi ki; Peygamber "sallallahü aleyhi ve sellem" bana buyurdu ki: "Benden sonra halîfe Ebû Bekr olacaktır. Ondan sonra Ömer, ondan sonra Osmân, ondan sonra da sen "radıyallahü anhüm" olacaksın!" İmâm-ı Hasan, İmâm-ı Hüseyin'den dahâ üstündür "radıyallahü anhümâ". Ehl-i sünnet âlimleri "rahmetullahi aleyhim ecma'în" buyurdu ki: İlimde ve ictihâdda Âişe "radıyallahü anhâ", Fâtıma'dan "radıyallahü anhâ" üstündür. Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, (Gunye) kitabında diyor ki: "Âişe "radıyallahü anhâ" dahâ üstündür." İlimde ve ictihâdda Âişe, zühd ve dünyadan kesilmekte ise, Fâtıma dahâ ileridir. Bunun içindir ki, hazret-i Fâtıma'ya (Betûl) yani çok temiz demişlerdir "radıyallahü anhümâ". Âişe "radıyallahü anhâ" ise, Eshâb-ı kirâma islâmiyyeti öğretirdi. Eshâb-ı kirâm, bütün müşkillerini, ondan sorup öğrenirdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.