Dost ve akraba ziyaretleri

A -
A +

Batı kültürü, ferdiyetçilik, bencillik üzerine kurulmuştur. Bunun için, ben gemimi yürüteyim de, gerisi ne olursa olsun, mantığı hakim. Bu anlayış sadece toplumda değil, aile fertlerinde, akrabalar arasında da geçerli. Onsekiz yaşına gelmiş kız veya erkek çocuklarına, hazır yiyici gözü ile bakıyorlar. Bunun için evden uzaklaştırıyorlar. Bu çocuklar, nerede kalacaklar, nasıl yaşayacaklar; uyuşturucu bağımlısı mı olacaklar, terörist mi olacaklar, anne babanın umurunda değil. Onlar, çocuklarının evden ayrılmaları ile, ekonomik olarak daha rahat olacaklarının, daha kaliteli yaşayacaklarının, daha iyi yerlerde tatil yapabileceklerinin düşüncesindeler. Bu anlayış ve düşünceler insanları, hızlı bir şekilde insanlıktan uzaklaştırmakta hayvani yaşayışa yaklaştırmaktadır. Çünkü, hayvanlar âleminde, akrabalık bağları yavruların büyümesi, kendi ayakları üzerinde durabilecek hale gelmeleri ile son bulur. Fakat, yaratılış icabı olan evlad sevgisini içlerinden söküp atamıyorlar. Bu boşluğu doldurmak için de, herkes evinde köpek besliyor. Böylece sözde kendilerini teselli ediyorlar. Evladın yeri başka olduğundan, bunun boşluğunu hiçbir şeyin dolduramayacağından dolayı da, evlad hasreti içinde kıvranıyorlar. Rahat etmek için yaptıkları bu davranış şekli, eve huzur değil aksine, huzursuzluk getiriyor. Ömürleri, stres ve sıkıntı içinde geçiyor. Bunun için Batı halkının büyük bir çoğunluğu psikolojik tedavi görüyor. Fayda her iki tarafa Bu anlayış, Batı kültürünün yayıldığı her ülkede hızla kendini hissettirmektedir. Ülkemiz de bundan nasibini almaktadır. Buna bağlı olarak, akrabalık ve dostluk ilişkileri her gün biraz daha azalmakta, herkes kendi kabuğuna çekilmektedir. Çok kimsenin, eskiden akrabalık, dostluk ilişkelerinin en yoğun şekilde yaşandığı bayramları, artık sahil boylarında kendi başına tatilde geçirmesi bunun tipik örneğidir. Halbuki insan medeni olarak yaratılmıştır. Yani kendi başına yaşayamaz. İnsanlar birbirlerine muhtaçtır. Maddi yönden muhtaç olduğu gibi, sosyal yönden de birlikte yaşamaları bir zarurettir. Bu birliktelik, önce aile fertleri arasında olur. Aile fertleri birbirini sever sayar. Sonra akrabalar arasında olur. Akrabalarını arayıp sorar, sıkıntısı varsa onlara yardım eder. Birisinin sıkıntısının giderilmesi, sadece sıkıntıda olanın rahatlaması gibi idrak ediliyorsa da bu böyle değildir, aslında sıkıntıyı gideren de manevi yönden rahatlar. Yani hal hatır sormada, yardımlaşmada rahatlama tek yönlü değildir. Her iki tarafa da faydası vardır. Aile fertleri ve akraba çevresi ile biraz daha genişleterek yakın çevresi ve dostları ile arası iyi olan insanlar rahat ve huzurlu olur. Böyle fertlere sahip toplum da huzurlu olur. Zaten nihai maksad da bu değil mi? Dost ve akraba ziyaretinde birçok fayda vardır: Birincisi: Sıla-i rahimde, Allahü teâlânın rızası vardır. Sıla-i rahim yapan, yani akraba ve dostlarına sırf Allah rızası için ziyarette bulunan kişi, Allahü teâlânın rızasını kazanır. İkincisi: Sıla-i rahim yapmakla, akraba ve dostlarının gönlüne bir sürur, bir sevinç verilmiş olur. Hadis-i şerifte, "Amellerin en faziletlisi, gönlüne sürur veren ameldir" buyuruldu. Başka bir hadis-i şerifte de, "Allah indinde, en kıymetli amel, mümini sevindirmek, sıkıntısını gidermek, borcunu ödemek veya karnını doyurmaktır" buyuruldu. Üçüncüsü: Akraba ve dostlar ziyaret edilmekle, onların arasındaki akrabalık bağlarının kopmasını arzulayan ve bunun için çeşitli vesveseler veren şeytan kederlendirilmiş olur. Dördücüsü: Akraba ve dostlar ziyaret edilmekle ömür bereketlenir, uzar. Hadis-i şerifte, "Sıla-i rahm, malı çoğaltır, ailede sevgiyi artırır ve ömrü uzatır" buyuruldu. Beşincisi: Akraba ve dostların ziyaret edilmesi, rızkın bolluğuna ve bereketliliğine sebep olur. Hadis-i şerifte, "Rızkının bol, ömrünün uzun olmasını isteyen, sıla-i rahm etsin" buyuruldu. Altıncısı: Sıla-i rahim yapmakla, ölmüş olanlar sevindirilmiş olur. Zira ecdadımız, bizlerin dost ve akrabalarımıza yapacağımız ziyaretlere sevinirler. Neşe ve sevinç artar Yedincisi: Sıla-i rahim; sevgi, muhabbet bağlarının kuvvetlenmesine vesile olur. Zira bir kimseyi sevindirecek veya kederlendirecek bir hâl vâki olduğunda, onun bütün akraba ve dostlarının dört bir yandan toplanıp, kendisine yardımcı olmaları, onun neşe ve sevincinin artmasına yardım eder. Sekizincisi: Akraba ve dostları ziyaret etmek, öldükten sonra da ecrin artmasına vesile olur. Zira sağlığında akraba ve dostlarına ziyaretlerde bulunup, onların gönüllerine neşe katan kişi, öldükten sonra, yakınları onun her iyiliğini andıklarında, kendisi için duâ edecekler, rahmet talebinde bulunacaklardır. Ancak, dostları, akrabaları kötü kimseler ise, onlara yaptığı iyilikler, yardımlar sebebiyle işledikleri günahlara, ortak olacaktır. Bunun için, akraba da olsa, dinine, imanına zarar gelecek kimselerle samimi olmamalıdır. Zaruret miktarı görüşmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.