Hz. Ebû Hüreyre buyurdu ki: Kur'ân-ı kerîm okunan eve bereket, iyilik gelir. Melekler oraya toplanır. Şeytanlar oradan kaçar. Kıyâmet günü, kul, Allahü teâlânın huzûruna getirildiğinde, cenâb-ı Hak ona buyuracak ki: "Ey kulum, sen benim için dostlarımı sevdin mi? Tâ ki, ben de, o dostlarım için seni seveyim." Resûlullahtan işittim. Buyurdu ki: "Allahü teâlâ güzeldir. Yalnız güzel yapılan ibâdetleri kabûl eder. Allahü teâlâ, Peygamberlerine emrettiğini, mü'minlere de emretti ve buyurdu ki: Ey Peygamberlerim! Helâl yiyiniz, sâlih ve iyi işler yapınız! Mü'minlere de emretti ki: Ey îmân edenler! Sizlere verdiğim rızıklardan helâl olanları yiyiniz!" Kıyâmet günü Allahü teâlânın huzûrunda kıymetli olanlar verâ ve zühd sahipleridir. Altmış sene, bütün namazlarını kılıp da, hiçbir namazı kabûl olmayan kimse, rükü ve secdelerini tamam yapmayan kimsedir. Eshâb-ı kirâmdan bir zât, Zeyd bin Sâbit'e gelerek, ona bir mesele sordu. O da Ebû Hüreyre'ye gitmesini söyledi ve şöyle devam etti: - Çünkü bir gün ben, Ebû Hüreyre ve bir başka sahâbî Mescidde oturuyorduk. Duâ ve zikirle meşguldük. O sırada Resûlullah efendimiz geldi, yanımıza oturdu. Buyurdu ki: - Her biriniz Allah'tan bir istekte bulunsun! Ben ve arkadaşım, Ebû Hüreyre'den önce duâ ettik. Peygamber efendimiz de bizim duâmıza "âmin" dediler. Sıra Ebû Hüreyre'ye geldi. O da şöyle duâ etti: "Allahım, senden, iki arkadaşımın istediklerini ve de kuvvetli bir hafıza dilerim." Resûlullah efendimiz bu duâya da "âmin" dediler. Biz de dedik ki: - Ey Allahın Resûlü, biz de Allahtan kuvvetli bir hafıza isteriz. Bunun üzerine Resûlullah efendimiz buyurdu ki: - Devsli genç sizden önce davrandı. Bu dua bereketiyle, Ebû Hüreyre'nin herhangi bir hadîste yanıldığı vâki değildir. Medîne vâlisi Mervân bin Hakem, kendisini huzûruna çağırıp birçok hadîs-i şerîf sordu. Bunu bir yere yazdı. Bir yıl sonra bu hadîsleri Ebû Hüreyre'ye sorduğunda hadîsleri aynen eksiksiz olarak bildirdi.