Duânın makbûl olması için, beş şart lâzımdır: 1- Müslüman olmak. 2- Ehl-i sünnet i'tikâdında olmak. Bunun için, dört mezhebden birinde olmak lâzımdır. 3- Farzları yapmak. Kazaya kalmış namazları, geceleri de ve sünnetler yerine de kaza ederek, bir an önce ödemelidir. Farz namazı kazaya kalan kimsenin, sünnet ve nâfile namazları ve duâları kabûl olmaz. Yanî, sahîh olsa da sevâb verilmez. Şeytân, müslümanları aldatmak için, farzları önemsiz gösterip, sünnet ve nâfileleri yapmağa sevk eder. Namazı, vaktin geldiğini bilerek ve evvel vaktinde kılmalıdır. 4- Haramdan sakınmalıdır. Helâl yiyenin duâsı makbûldür. 5- Evliyâ-yı kirâmdan birini vesîle ederek, duâ etmelidir. Hadîs-i şerîfte, "Duânın kabûl olması için, iki şey lâzımdır: Birincisi, duâyı ihlâs ile yapmalıdır. İkincisi, yediği ve giydiği helâlden olmalıdır. Mü'minin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı duâsı, hiç kabûl olmaz" buyuruldu. İhlâs, Allahü teâlâdan başka, hiçbirşey düşünmeyip, yalnız Allahü teâlâdan istemektir. Bunun için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi iman etmek ve ahkâm-ı islâmiyyeye uymak, bilhâssa üzerinde kul hakkı bulunmamak ve beş vakit namazı kılmak lâzımdır. Hazret-i Mûsâ, Tûr dağına giderken, yolda, namaz kılıp Hakka ağlayıp duâ eden bir zâta rastlamış. Mûsâ aleyhisselâm, münâcâtında bu kimsenin affı için Cenâb-ı Hakka niyâz ettiğinde, Cenâb-ı Hakdan nidâ gelip, "Yâ Mûsâ! Ben o zâtın namazını ve duâsını kabûl etmem. Zîrâ, üstüne giymiş olduğu elbisenin bedelinde haram para vardır!" buyurmuştur. Sultân-ı Enbiyâ "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki, "Bir kimse, bir günah yapmak istese ve sonra Allahdan korkup onu terk eylese, Hak teâlâ hazretleri, o kula iki Cennet ihsân eder." Hayvanın ve kâfirin hakkı için de, kıyâmette azâb yapılacaktır. Dünyâda helâllaşılmadı ise, âhırette kâfirin hakkından kurtulmak dahâ zor olur. Hayvân hakkından kurtulmak ise, bundan da zor olur. Bunun için, kâfirlerin mallarına, canlarına, ırzlarına dokunmaktan çok sakınmalıdır. Onların kanûnlarına da uymalı, fitne, fesat çıkarmamalıdır.