Hüseyin bin Said hazretleri buyurdu ki: Dünya hayaldir, insan acizdir. Dünyaya milyarlarca insan gelmiş. Bir müddet yaşamışlar. Sonra, ölüp gitmişler. Bunların bazıları zengin imiş, bazıları fakir. Kimi güzel imiş, kimi çirkin. Kimi zâlim imiş, kimi mazlum. O hallerinin de hepsi geçti, unutuldu. Onların bir kısmı inanmış, Müslüman idi. Geri kalanları, inanmamış kafirlerdi. Hepsi, ya sonsuz yok kalacak. Yahut kıyamet kopup, tekrar dirilip inanmayanlar sonsuz azab çekecek. Her iki halde de, inanmış olanlara hiç azab, hiç sıkıntı yok. Amma ikinci halde inanmayanlar sonsuz ve pek acı azab çekecekler. İnanmış olarak ölmüş olanlar, şimdi tam rahat ve huzur içindeler. İmansız olanlar ise, sonsuz olarak ateşte yanmak ihtimali, korkusu içindeler. Ey insan! İyi düşün! Birkaç sene sonra, sen de, bunlardan biri olacaksın. Şimdi, geçmiş senelerin nasıl bir hayal oldu ise, o zaman, bütün ömrün, bütün hayatın, çalışmaların, didinmelerin hep hayal, bir rüya gibi olacak. O zaman, sen o iki kısmın hangisinden olmak istersin? Hiçbirinden olmak istemem diyemezsin. Buna imkan yok! Çaresiz, onların arasına gideceksin! Sonsuz ateşte yanmağı, ihtimal bile olsa, ister misin? Allahın var olduğunu, Cennete, Cehenneme inanmayı, akıl da, ilim de, fen de red edemiyor. Böyle şey olamaz diyemiyorlar. İnanmayanlar, inkar etmelerine akıl ile, fen ile bir vesika gösteremiyorlar. Halbuki inanmak lazım olduğunu gösteren vesikalar sayılamayacak kadar çoktur. Dünya kütüphaneleri bu vesikaları bildiren kitaplarla doludur. Onlar nefislerine, zevklerine aldanarak inkar ediyorlar. Zevklerinden başka bir şey düşünmüyorlar. Halbuki, İslamiyet zevki yasak etmemiştir. Zevklenmenin zararlı olmasını yasaklamıştır. O halde, aklı olan kimse, zevklerini Allahü tealanın gösterdiği yoldan temin eder. İslamın güzel ahlakı ile süslenir. Herkese iyilik eder. Kendisine kötülük yapanlara iyilikle karşılık verir. İyilik yapamazsa, hiç olmazsa sabreder. Bölücü olmaz. Yapıcı olur. Böylece, kendisi de hem zevklerine, hem de rahata, huzura kavuşur. Hem de, ahiretin sonsuz azablarından kurtulur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: Şu beş durumda dualar kabul edilir: 1- Kur'an-ı kerim okunurken. 2- Düşman ordusuyla karşılaşınca. 3- Yağmur yağarken. 4- Zulme uğrandığı vakit. 5- Ezan okunurken. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr