Dünya servetini istemedi

A -
A +

Allahü teâlâ, "İste vereyim" buyurmuşken, Muhammed aleyhisselâm, dünya servetini istemedi. Elenmiş buğday unu ekmeğini hiç yemedi. Hep elenmemiş arpa unu ekmeğini yerdi. Doyuncaya kadar yediği görülmedi. Ekmeği katıksız olarak veya hurma ile, sirke ile, meyve ile, çorba ile veya zeytin yağına batırıp yerdi. Tavuk, tavşan, deve, ceylan etleri ve peynir de yerdi. Etin kol tarafını severdi. Ekseriyâ süt veya hurma yerdi. Evde iki üç ay yemek pişmeyip, ekmek yapılmayıp, yalnız hurma yediği aylar da olmuştur. İki üç gün birşey yemediği de olurdu. Vefât ettiği zaman, bir demir zırh ceketi, otuz kilo arpa için, bir Yahûdîde rehin bırakılmış bulundu. Peygamberimizin, bir yemeği beğenmediği işitilmedi. Beğendiğini yer, beğenmediğini yemez ve birşey söylemezdi. Günde bir kere yerdi. Bazen sabah, bazen akşam yerdi. Eve gelince "Yiyecek var mı?" der, yok denirse, oruç tutardı. Yemeği sofra bezi, tepsi, masa gibi birşey üstünde yemeyip, yere kor, diz çöker, bir şeye dayanmadan yerdi. Yemeğe besmele okuyarak başlardı. Sağ eli ile yerdi. Yemekler arasında koyun etini, et suyunu, kabağı, tatlıları, balı, hurmayı, sütü, kaymağı, karpuzu, kavunu, üzümü, hıyarı ve serin suyu severdi. Suyu yavaş yavaş, besmele ile başlayarak üç yudumda içer, sonunda "Elhamdülillah" der ve duâ ederdi. Diğer Peygamberler gibi, zekât malı ve sadaka almazdı. Hediyeyi kabul ederdi. Karşılığını ziyadesi ile verirdi. Ekseriya beyaz, bazen siyah tülbenti başına sarık olarak sarıp, ucunu bir karış kadar iki omuzu arasına sarkıtırdı. Sarığı çok büyük ve pek küçük olmayıp, üçbuçuk metre kadar uzundu. Sarığını takkesiz sarar, bazen sarıksız fitilli takke giyerdi. Arabistân'daki âdete uyarak saçlarını kulaklarının yarısına kadar uzatır, fazlasını kestirirdi. Bazen saçlarını uzatıp, iki ön yanına uzatırdı. Mekke'yi feth ettiği gün, böyle uzanmış iki saçı vardı. Resûlullah Efendimiz, sakalını bir tutamdan fazla uzatmazdı. Fazlasını makasla kısaltırdı. (Bir tutam sakal uzatmak sünnettir. Sakal bırakması âdet olan yerde bulunanın bırakması vâcip olur. Bir tutamdan fazlasını kesmek de sünnettir. Bir tutamdan kısa yapmak bid'attir. Böyle kısa sakalı bir tutam uzatmak vâciptir. Sakalı kazımak mekrûhtur. Özürle kazımak câiz olur.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.