"Dünyalıklar seni değiştirememiş!"

A -
A +

Savaş meydanlarında üstün başarılar kazanan Hazret-i Ebu Ubeyde, Şam'da 639 senesinde, veba hastalığına yakalandı. Öleceğini anlayınca, orada hazır bulunanlara bir vasiyetinin olduğunu bildirdi. Vasiyetinde buyurdu ki: - Namazınızı kılınız! Orucunuzu tutunuz! Sadakanızı veriniz! Haccınızı yapınız! Birbirinize iyilikte bulununuz! Âlimlere ve büyüklerinize itaat ediniz! Dünyaya aldanmayınız! İnsanların en akıllısı Allahü teâlânın emirlerini yerine getirenlerdir. Hepinize Allahü teâlânın selâm ve rahmetini, lutuf ve bereketini niyâz ederim. Haydi yâ Mu'âz, cemâ'ate namazı kıldır! Mu'âz bin Cebel hazretleri cemâ'ate bir hutbe okudu. Burada buyurdu ki: - Yemin ederim ki, Ebû Ubeyde gibi, dinine bağlı, temiz ve merhametli insanlar çok azdır. Dünyaya hiç meyletmeyen, emrindekilere hep iyiliği ve birbirlerini sevmeyi emreden bu mübârek Ebû Ubeyde hazretlerine hakkınızı helâl edin ve duâ ediniz! Hz. Ebû Ubeyde bin Cerrâh, Resûlullah efendimizden aldığı bir emri yerine getirmek için, canını fedâdan çekinmezdi. Zühd ve takvâ sâhibi, pek merhametli idi. Askerlerine ve tebaasına çok şefkatli idi. Hz. Ömer, Şam'a gittiği zaman, kendisini karşılayanlara, "Kardeşim Ebû Ubeyde nerede?" diye sordu. Sağlığında, Cennet ile müjdelenen iki büyük Sahâbî selâmlaştılar. Hz. Ebû Ubeyde, Hz. Ömer'e, "Buyurunuz yâ Emîr-el-Mü'minîn" diyerek, onu evine götürdü. Hz. Ömer, Ebû Ubeyde'nin evinin içini görünce, "Nerede senin eşyan? Burada bir keçe, bir kırba gibi şeylerden başka bir şey yok. Sen emîrsin, senin burada yiyecek bir şeyin yok mu? diye sordu. Hz. Ebû Ubeyde, ona bir zenbil getirerek, içinden birkaç lokma çıkardığında, Hz. Ömer ağlamaya başladı. Bunun üzerine Ebû Ubeyde dedi ki: "Sen bizlere, 'Kuşluk vakti dinlenmemize yetecek kadar şey bize kâfi' demiştin. Bu kadarı da bizim için kuşluk dinlenmesine kâfidir." Bunun üzerine iyice duygulanan Hz. Ömer, "Ey kardeşim Ebû Ubeyde, dünya herkesi değiştirdi, yalnız seni değiştiremedi" buyurdu. Bir defa da Hz. Ömer, Hz. Ebû Ubeyde'nin şahsına dört bin dirhem göndermiş ve bu parayı ona götürecek elçiye tenbih etmişti: - Dikkat et, bakalım bu parayı ne yapacak? Hz. Ebû Ubeyde, bu parayı aldıktan sonra, onu hemen askerleri arasında taksim etti. Elçi, geri dönünce hâdiseyi anlattığında, Hz. Ömer de buyurdu ki: - Hamdolsun ki, Müslümanlar arasında böyle insanlar var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.