Resul aleyhisselâm Allahü teâlâdan çok korkardı. Allahü teâlânın sevgilisi, resûlü ve makbûlü iken, "Allahü teâlâyı en iyi tanıyanınız ve Ondan en çok korkanınız benim" buyururdu. "Benim gördüğümü görseydiniz, az güler, çok ağlardınız" der, havada bulut görünce, "Yâ Rabbî! Bu bulutla bize azâp gönderme!" derdi. Rüzgâr esince, "Yâ Rabbî! Bize hayırlı rüzgâr gönder" diye duâ ederdi. Gök gürleyince, "Yâ Rabbî! Bizi gadabınla öldürme, azâbınla helâk etme ve bundan önce bize âfiyet ihsân eyle!" derdi. Namaza dururken, ağlayan kimsenin içini çektiği gibi, göğsünden ses işitilirdi. Kur'ân-ı kerîm okurken de, böyle olurdu. Kalbinin kuvveti, şecâ'ati, cesareti şaşılacak kadar çoktu. Huneyn gazâsında, müslümanlar, ganîmet toplamak için dağılıp, üç dört kimse ile kalmıştı. Kâfirler hep birden, hemen hücûm ettiler. Resûlullah onlara karşı durup kaçırdı. Birkaç defa oldu. Aslâ gerilemedi. Abdullah ibni Ömer, Fahr-i kâinâttan daha kuvvetli bir pehlivân görmedim derdi. İbni İshak anlatır: Mekke'de Rügâne isminde meşhur bir pehlivân vardı. Resûlullah ile şehir hâricinde, karşılaştı. "Yâ Rügâne! Niçin müslüman olmuyorsun?" buyurdu. Rügane, peygamber olduğuna bir şâhidin var mı dedi. "Seninle güreş edelim. Sırtın yere gelirse, iman eder misin?" buyurdu. Evet iman ederim dedi. Daha, başlangıçta, Rügâne'nin sırtı yere gelince, şaşkına döndü. Bir yanlışlık oldu. Tekrar edelim dedi. Böylece, üç kere, sırt üstü yıkıldı. Rügâne'nin iman etmeğe niyeti yok idi. Sırtının yere geleceğini hâtırına bile getirmemişti. "Şimdi, kuvvetinin benden daha çok olduğuna şaştım ve çok beğendim" diyerek, sürüsünün yarısını Resûlullaha hediye edip, ayrıldı. Resûlullah, sürü ile Mekke'ye doğru giderken, Rügâne koşarak geldi ve: "Yâ Muhammed! Mekkeliler, bu sürüyü nerden buldun?derlerse, ne cevâb verirsin dedi. "Rügâne hediye etti. Onunla güreş ettik. Sırtını yere getirdim. Kuvvetimi beğendi de verdi derim" buyurdu. Aman öyle söyleme! Şânım şerefim yok olur. Sözlerim hoşuna gitti de verdi desen iyi olur. "Hiç yalan söylememek için Rabbime söz verdim " buyurdu. Öyle ise, sürüyü geri alırım dedi. "Alırsan al! Rabbimin rızâsı için, bin sürü fedâ olsun" buyurdu. Rügâne Resûlullahın bu imanına, doğruluğuna âşık olup hemen (Kelime-i şehâdet) söyleyerek müslüman oldu.